11.14.2024

ABD’nin Ebu Gureyb’de Iraklılara yönelik işkenceleri cezasız kaldı

2003-2009 yılları arasında 100 bin Iraklı ABD ve müttefiklerince alıkonuldu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne (HRW) göre Amerika Birleşik Devletleri (ABD), ordusunun Ebu Gureyb ve diğer cezaevlerinde işkence ve kötü muameleye maruz kalan Iraklılara yirmi yıldır hiçbir tazminat sağlamadı.

HRW’nin Pazartesi günü yayınladığı rapora göre, ABD yönetiminin Iraklı mağdurlara herhangi bir tazminat ödemesi yaptığına ya da herhangi bir bireysel özürde bulunduğuna dair hiçbir kanıt bulunmuyor.

ABD’nin Irak’ı işgal ettiği 2003 yılından ülkedeki en büyük gözaltı merkezi Ebu Gureyb’i kapattığı 2009 yılına kadar yaklaşık 100 bin Iraklının ABD ve müttefikleri tarafından alıkonulduğuna inanılıyor.

İnsan hakları örgütleri bu dönemde Irak’ta ABD güçleri tarafından yapılan işkence ve diğer kötü muamele şekillerini belgelemiş, bu durum dönemin ABD Başkanı George W. Bush’u özür dilemek zorunda bırakmış, ancak Bush “birkaç Amerikan askerinin utanç verici davranışı” diyerek işkencenin sistematik niteliğini en aza indirmeye çalışmıştı.

Hiç ödenmeyen tazminat

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) tarafından Şubat 2004’te ABD öncülüğündeki koalisyona sunulan bir raporda, 2003 yılında Irak’ta koalisyon tarafından gözaltında tutulan kişilerin yüzde 90’ının yanlışlıkla tutuklandığı belirtiliyordu.

Dönemin ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld tarafından verilen tazminat sözüne rağmen bu hiçbir zaman gerçekleşmedi.

HRW, bazı mağdurların “Yabancı Talepler Yasası” yoluyla tazminat başvurusunda bulunmaya çalıştığını, ancak yasadaki “savaş dışı bırakma” maddesinin talepleri engellediğini ve bir başka maddenin de taleplerin iddia edilen zarardan sonraki iki yıl içinde yapılması gerektiğini söylediğini belirtti.

Rapor, Iraklıların ABD mahkemelerinde adalet adalet arayışının da 1946 tarihli bir yasa ile engellendiğini ortaya koyuyor. Bu yasaya göre ABD kuvvetlerine savaş dönemlerinde özel bir dokunulmazlık kazandırılmıştı.

HRW’ye göre, mahkemelerde ilerleme kaydeden yegane davalar özel askeri şirketleri hedef aldı ancak bunlar da bir süre sonra önemli engellemelerle karşı karşılaşıp sonuçsuz kaldı.

Yemen’in Ebu Gureyb’i: Birleşik Arap Emirlikleri’nin işkence ve tecavüz merkezleri

HRW Washington Direktörü Sarah Yager, “Yirmi yıl geçmesine rağmen, ABD askerleri tarafından işkence gören Iraklılar hala dava açmak ya da ABD hükümetinden herhangi bir tazminat almak için hiçbir hakka sahip değiller” dedi.

“Geleceğimizi çaldılar”

HRW, işkence merkezi olarak anılan Ebu Gureyb hapishanesinde tutuklu bulunan ve gördüğü işkenceler nedeniyle ABD hükümetinden henüz hiçbir tazminat alamamış olan Talib el Mecli ile görüştü.

El Mecli, Kasım 2003’te Irak’ın batısındaki Anbar vilayetinde akrabalarını ziyaret ederken gözaltına alınmış ve Mart 2005’e kadar hakkında hiçbir suçlama olmaksızın Ebu Gureyb’de tutulmuştu.

El Mecli, “giysilerimizi aldılar. Başımıza çuval geçirip gözlerimizi bağlarken bizimle sürekli alay ettiler. Tamamen güçsüz durumdaydık” dedi ve ekledi: “Polis köpekleri, ses bombaları, ateşle ve su hortumlarıyla işkence gördüm.”

El Mecli yaşadığı travmayla başa çıkabilmek için ellerini ve bileklerini ısırmaya başlamış ve o zamandan beri vazgeçemediği bu alışkanlık yüzünden ellerinde ve bileklerinde sürekli morluklar ve çürükler oluşmuş.

“Bundan kaçınmaya çalışıyorum ama yapamıyorum. Bugüne kadar kısa kollu giyemedim. İnsanlar bunu gördüğünde onlara yanık olduğunu söylüyorum. Sorulardan kaçınıyorum” diyor El Mecli.

El Mecli, “Geleceğimizi bizden çaldılar” diye ekliyor.

Hesap verilebilirlik yok

HRW raporuna göre, ABD Ordusu Kriminal Soruşturma Bölümü’nün 2003-2005 yılları arasında Irak’taki gözaltı merkezlerinde incelediği 38 istismar vakasına karışan 97 ABD askeri cezalandırıldı.

Yine rapora göre, sadece 11 asker mahkemeye sevk edildi ve bunlardan dokuzu hapis cezasına çarptırıldı.

Bush’tan Joe Biden’a kadar başkanların anlamlı hesap verebilirlik çabalarını reddettiğini belirten örgüt, “Herhangi bir ABD askeri yetkilisinin astları tarafından işlenen suçlardan sorumlu tutulduğuna dair kamuya açık bir kanıt yok” ifadelerini kullandı.

Kaynak:, Mepa News