TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan Avrupa’da Yükselen Irkçılık ve İslamofobi İnceleme ve Araştırma Alt Komisyonu raporunu tamamladı.
Avrupa Ülkelerinde Yükselen Irkçılık ve İslamofobi İnceleme Raporu’nda, Batı yapımı birçok filmde ve dijital oyunda İslam dininin sorgulandığı, Müslümanlar’ın hoşgörüsüz, radikal, kadın düşmanı, terörist kılığında ve eğitimsiz insanlar olarak görselleştirildiği belirtildi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan Avrupa’da Yükselen Irkçılık ve İslamofobi İnceleme ve Araştırma Alt Komisyonu raporunu tamamladı.
Alt komisyonda kabul edilen “Avrupa Ülkelerinde Yükselen Irkçılık ve İslamofobi İnceleme Raporu”nda, çocukların, gençlerin sıkılıkla oynadığı Batı yapımı oyunlarda, İslamofobi içeren sahneler de irdelendi.
Bu kapsamda çok sayıda örnekle karşılaşıldığı ifade edilen raporda, oyunlara ilişkin örneklere yer verildi. Raporda, “‘Counter Strike’ adındaki savaş temalı bir dijital oyunda, teröristlerin yaralanırken ya da ölürken ‘Allahu Ekber’ ve ‘La ilahe illallah’ demesi, dijital oyunlar vasıtasıyla İslam’ı şiddet dini ve Müslümanları da terörist olarak göstermenin en dikkati çekici örneklerinden.” ifadelerine yer verildi.
“Call of Duty: Vanguard” adlı oyunun bir sahnesinde, yerdeki kana bulanmış Kuran-ı Kerim sayfaları ile oyuncularda İslam’ın şiddet dini olduğu ve Müslümanların da birer kanlı terörist olduğu mesajının verildiği vurgulanan raporda, Amerikan dijital oyun sektöründe Amerikan askerlerinin, İslam coğrafyasına bazen kadınları ve çocukları kurtarmak ama çoğunlukla da kendi ülkelerini ve insanlarını korumak için müdahale ederken veya buraları işgal ederken gösterildiği ifade edildi.
Bu şekilde bir taraftan Müslümanların Batı için tehdit oluşturduğu algısının pekiştirildiği bildirilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Diğer taraftan da İslam coğrafyasının geri kaldığı, bunun ancak Batı’nın müdahalesi ile ortadan kaldırılabileceği algısı oluşturulmakta; bu müdahalelere meşruiyet zemini oluşturulmaya çalışılmakta. Yine birçok oyunda İslam’ın kutsal saydığı unsurlara yer verilerek bunlara hakaret edilmesi ve Müslümanların mücadele edilerek yok edilmesi gereken terörist unsurlar olarak gösterilmesi, gençlerde olumsuz İslam ve Müslüman algısının oluşturulmasının en kolay yolu olarak görülmekte.”
-“Şeytani örgüte ait kalenin kapısı Mescid-i Nebevi’nin kapısı ile benzerlikler taşımakta”
Devil May Cry- 3 oyununda insanlar alemi ile şeytanlar alemi arasında geçiş yeri olarak kullanılan ve şeytanın müritleri tarafından inşa edildiği belirtilen Temen-Ni-Gru adlı bir kule olduğu bilgisinin verildiği raporda “İlgili şeytan tapınağının ana kapısı ile Kabe’nin kapısının neredeyse birebir aynı tasvir edilmesi, dijital oyunlardaki İslamofobik yaklaşımı tek başına izah etmek bakımından yeterlidir.” ifadesi kullanıldı.
Resident Evil- 4 oyununda, oyunun kahramanı Leon’a, başkanın kızını Los Illuminados adlı gizemli bir dini örgütün elinden kurtarma görevi verildiği anlatılan raporda, “Bu şeytani örgüte ait kalenin kapısı Mescid-i Nebevi’nin kapısı ile çok büyük benzerlikler taşımaktadır. Öyle ki, iki kapı arasındaki tek fark, örgütün sembolünün kapının ortasına yerleştirilmesidir.”ifadesine yer verildi.
-“Müslümanlara önyargıyla yaklaşılması bilinci yaygınlaştırılmakta”
Google Play üzerinde kullanıma sunulan ve Gazzelilerin üzerinden uçak uçurarak masum sivil halkın üzerine bomba bırakıp puan kazanılması kurgusu üzerine kurulu “Bomb Gaza (Gazze’yi Bombala)” adlı oyunun da bir başka örnek olduğunu vurgulanan raporda, oyunun tepkiler üzerine kaldırıldığını ancak bu davranış biçiminin “Tepki gelinceye dek ne kadar insana İslam karşıtlığını aşılayabilirsek o bize yeter” zihniyetinin hep aynı şekilde hayata geçirildiğini gösterdiği bildirildi.
Batı yapımı birçok film ve oyunda İslam dininin sorgulandığı bildirilen raporda, oyunlara ilişkin şu ifadelere yer verildi:
“Örneklerden de anlaşılacağı üzere Batı yapımı birçok filmde ve oyunda İslam dini sorgulanmakta, Müslümanlar hoşgörüsüz, radikal, kadın düşmanı, terörist kılığında ve eğitimsiz insanlar olarak görselleştirilmekte. Yazılı ve dijital medyada silahlı, sakallı, fanatik teröristlere kitap kapaklarında, dergi dosyalarında yer verilmekte. Medyada yer alan ıstırap verici, şiddet ve öfke içeren haberlerin çoğu da Müslümanlara ilişkin. Bu türden yayınlar ve yayın akışları ile sıradan bir izleyicinin veya okuyucunun İslamiyet ile radikalliği eşdeğer olarak görmesi amaçlanmakta, Müslümanlara önyargıyla yaklaşılması bilinci yaygınlaştırılmakta.”
– Sinema incelemesi
Raporda, İslamofobi endüstrisinin İslam karşıtlığını yaygınlaştırmada en çok başvurduğu araçlardan birisinin de sinema sektörü ve doğal olarak ulaştığı kişi sayısı itibarıyla yoğun olarak Hollywood yapımı filmler olduğu vurgulandı. Raporda, “Özellikle 11 Eylül öncesi ve daha çok da sonrasında Amerikan sinema sektörü tarafından Müslümanların şiddet yanlısı ve terörist olarak gösterildiği birçok yapım, İslamofobinin artmasında büyük bir etkiye sahiptir. İslamofobik unsurlar içeren Hollywood yapımı birçok sinema filmi vardır.” denildi.