28 Şubat Davası kapsamında verilen hapis cezaları onandıktan sonra yaklaşık 10 aydır cezaevinde tutulan 14 emekli generalden biri olan Çevik Bir, Alzheimer iddialarının doğruluğunun araştırılması ve teşhis konulması için hastaneye sevk edildi.
28 Şubat Davası’nda verilen hapis cezaları onanan 14 emekli general yaklaşık 10 aydır cezaevinde. Adli Tıp Kurumu, çeşitli sağlık sorunları yaşadığı belirtilen, yaşları 74 ile 90 arasındaki tutukluların cezaevinde kalabileceklerine dair rapor vermişti. Sözcü gazetesinden Gökmen Ulu’nun haberine göre emekli Orgeneral Çevik Bir yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle hastaneye sevk edildi.
Çevik Bir 21 Haziran İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Jandarmanın yoğun güvenlik tedbirleri altında hastanede tutulurken, ziyaretçi girişine izin verilmiyor. Uzman doktorlar, Çevik Bir’in sağlık durumu hakkında araştırma ve teşhis işlemlerine devam ediyor.
ATİLA SERTEL CEZAEVİNDE ZİYARET ETTİ
Sözcü’den Gökmen Ulu’nun haberine göre, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, tutuklu generallerden ikisini ziyaret etti.
Sertel, İzmir Buca 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Emekli Orgeneral Çevik Bir ve Genelkurmay Harekat Başkanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan ile görüştü.
Sertel, 83 yaşındaki Bir ve 82 yaşındaki Doğan’ın ciddi sağlık problemleri yaşadığını söyledi.
ÇEVİK BİR ALZHEIMER OLDU
Sertel, Çevik Bir’in sağlık durumunu üzüntü ile anlattı. Bir’in Alzheimer hastalığına yakalandığını gözlemleyen Sertel şöyle konuştu:
“Hücrede kalıyor. Gittiğimde kendimi tanıttım. “Ben seni tanıyorum, çok eski dostumsun” dedi. Oysa daha önce hiç görüşmedik, ilk kez tanışıyoruz.Bana infaz koruma memurlarını göstererek, “Kendime personel ayarladım, bana bakıyorlar. Sadece onlara güveniyorum” dedi. Bulunduğu yerin ne olduğunu bile anlamlandıramayacak duruma gelmiş. Her hafta eşi ziyarete geliyormuş. Kirlenen kıyafetlerini değiştirmek için vermek istemiyormuş. Cezaevi görevlileri elbiselerinin temizlenip, ütülendikten sonra getirileceğini söylemesine rağmen vermek istemiyor. “Ben onları giyiyorum, lazım” diyor. Gazete ve kitap okumuyor. Sıkı bir Fenerbahçe taraftarı olarak maçları ve spor haberlerini yakından takip eden birisiyken şimdi televizyonu bile açmıyor. Televizyonu sorduğumda, “Çok karışık şeyler anlatıyorlar, kapattım. Ağır Alzheimer ilaçları kullanıyor. İnfaz koruma memurları kendisi ile yakından ilgileniyor. Ama doktor kontrolünde, ailesinin yanında kalması gerek. Durumu çok ağır. Zayıflamış, bitkin, dünya ile ilişkisini tamamen kesmiş. Yemek verilmese yemeyecek, su verilmese içmeyecek halde. Cezaevinde bir dakika bile kalmaması lazım.”