11.10.2024

İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin Hakkında Tahkikat Başlatıldı!

Gazetecileri tehdit eden İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin hakkında yapılan suç duyuruları sonra Emniyet, Zengin hakkında tahkikat başlattı.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Hukuk Birimi, savunmanlığını üstlendiği Artı TV kameramanı Bilal Meyveci’yi haber takibi sırasında engelleyen ve tehdit eden İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yapılan suç duyurusunun değerlendirilmesi sonrası Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) tarafından tahkikat başlatıldığı İstanbul Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü tarafından Meyveci’nin avukatlarına tebliğ edildi.

MLSA’dan Eylem Sonbahar’ın haberine göre, Onur Yürüyüşü’nde bir kadını taciz ettiği anların video kaydının ortaya çıkmasıyla kadın hakları örgütlerinin hakkında suç duyurusunda bulunduğu, aynı Onur Yürüyüşü sırasında AFP foto muhabiri Bülent Kılıç’ı gözaltına aldıran İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin, son olarak sağlık emekçilerinin görevi başında öldürülen doktor Ekrem Karakaya için 7 Temmuz 2022 tarihinde yaptıkları eylemi takip eden gazetecilere yönelik tavırları ve tehditleri ile gündeme gelmişti. Zengin, kameraman Bilal Meyveci’yi de “Çektin mi, ayağına bastığımı çektin mi? Ayağına bastığımı çektin mi, çekmediysen sonra görüşürüz!” cümleleriyle tehdit etmişti. Bunun üzerine MLSA Hukuk Birimi, Hanifi Zengin ve olaya karışmış olabilecek diğer kolluk görevlileri hakkında “görevi kötüye kullanmak”, “tehdit”, “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” yönünden suç duyurusunda bulundu.

‘Bilgi alma-verme hakkınının ciddi şekilde engellediği tartışmasız’

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda olay anına ait video kaydı da sunularak tanık olarak bilgileri verilen kişilerin dinlenilmesi talep edildi. Şüpheliler hakkında soruşturma başlatılması ve soruşturma neticesinde kamu davası açılmasının da talep edildiği başvuruda basın özgürlüğü ile ilgili genel prensiplere yer verilerek, “Anayasa Mahkemesi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de hukukun üstünlüğü ile yönetilen demokratik bir hukuk devletinde basının üstün rolünü defalarca vurgulamıştır. Halkın özellikle kamuyu ilgilendiren tartışmalara katılımının sağlanması demokratik toplum için vazgeçilmez niteliktedir. Bunun için kamuyu ilgilendiren tartışmalara ilişkin her türlü fikir ve bilginin yayılabilmesi, halkın da bunlara ulaşabilmesi gerekir. Kamuyu ilgilendiren konularda bilgi ve fikir vermek basının görevidir. Gazetecilerin mesleki görevlerini yerine getirirken devlet görevlileri tarafından kötü muameleye tabi tutulmaları, tehdit edilmeleri, engellenmeleri onların bilgi alma verme hakkını kullanmalarını ciddi şekilde engellediği tartışmasızdır” diye belirtildi.