Almanya’da ırkçılıkla mücadele raporu yayımladı. Rapor, ülkedeki ırkçılık vakalarına dair çarpıcı tespitlerde bulunuyor.
Almanya Federal Hükümetinin Göç, Mülteciler ve Entegrasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Reem Alabali-Radovan tarafından hazırlanan “Almanya’da Irkçılık: İlk Durum, Eylem Alanları, Tedbirler” başlıklı durum raporu 11 Ekim Çarşamba günü Berlin’de sunuldu. Rapor, Almanya’da ırkçılığa dair verileri, olguları, ırkçılığın tezahür biçimlerini, ırkçılığa dair önlem planlarını ve bu alanda gerçekleştirilmesi gereken önlem ve danışmanlığa dair eksikleri de ele alarak, konuyu kapsamlı bir biçimde irdeliyor.
Federal Hükümet, konu ırkçılıkla mücadele olduğunda Almanya’da halledilmesi gereken çok şey olduğuna inanıyor. Alabali-Radovan, raporda “Çeşitlilik uzun zamandır var olan bir gerçeklik; ancak bu gerçeklik tüm alanlarda norm haline gelmeli” ifadelerine yer veriyor.
“Müslümanlar En Çok Dışlanan Azınlıklar Arasında”
İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, hazırlanan raporla ilgili açıklamada bulundu. Ali Mete raporla ilgili “Irkçılık Durum Raporu sorunu iyi özetliyor ve pek çok konuya değiniyor. Federal hükümetin kendi raporunu ciddiye almasını ve sorunların çözümü için önlemler almasını umuyoruz.” sözlerini sarf etti.
Ali Mete, bunun yanı sıra, Müslüman kadınlar ve genel olarak Müslümanlara yönelik ayrımcılığa da atıfta bulundu. “Müslüman kadınlar ve Müslümanlar Almanya’da en çok dışlanan azınlıklar arasında yer alıyor. Müslüman kadınlar özellikle başörtüsü takmaları halinde iş gücü piyasasında ayrımcılığa uğruyorlar. Tipik Alman isimleri taşıyan ve başörtüsü takmayan eşit niteliklere sahip kadınlara kıyasla dört buçuk kat daha fazla başvuru yapmak zorundalar. Hatta daha yüksek nitelikli işler için sekiz kat daha fazla başvuru yapmak zorunda kalıyorlar.”
Almanya’da Irkçılığa Dair Bilanço
Alman Uyum ve Göç Araştırmaları Merkezinin (DeZIM) temsili Ulusal Ayrımcılık ve Irkçılık Monitörü verilerine göre, katılımcıların yüzde 90’ı Almanya’da ırkçılığın var olduğunu söylüyor. Katılımcıların yüzde 22’si ise ırkçılığı bizzat tecrübe ettiğini belirtiyor.
Ülkedeki suç istatistikleri de bu verileri doğrular nitelikte. Federal Suç Dairesinin (BKA) verilerine göre 2021 yılında 21 bin 964 aşırı sağcı suç işlenirken bunların bin 42’si şiddet eylemi içerikliydi. Söz konusu suçların üçte ikisi ise ırkçı motivasyonla işlendi. Dahası, bağımsız danışma merkezleri bin 391 saldırıyı raporladı.
Kamusal Alanda Irkçılık
Irkçılık Durum Raporu, okullarda, emlak piyasasında ve özellikle güvenlik güçleriyle olan ilişkilerde ortaya çıkan ırkçılık vakalarına dair önemli tespitlerde bulunuyor. “Birçok polis memurunun örnek teşkil eden çalışmalarına rağmen, ırkçılıktan etkilenen kişiler polisle etkileşimlerinde önyargı ve ayrımcılığa maruz kaldıklarını ve bunun da güven kaybına yol açtığını tekrar tekrar dile getirmektedir” ifadelerinin yer aldığı rapor, güvenlik güçlerine karşı güven kaybının ciddi sorunlara yol açacağını belirtiyor. Rapor, bu soruna karşı Federal Polis Yasası’nda yapılması planlanan değişiklik sırasında, “Federal Polis tarafından alınan önlemlerde ayrımcılık yasağına uyulmasını sağlayan” bir yönetmelik oluşturulması gerektiğinin altını çiziyor.
2022’de federal hükümetin yeni oluşturulan ırkçılıkla mücadele komiserliği görevini de devralan Bakan Reem Alabali-Radovan’a göre, “mağdurlar için destek imkanlarının genişletilmesi, okullarda ayrımcılığın izlenmesi ve öğretmenler ve okullar için daha fazla eğitim teklifi” de gerçekleştirilmesi gereken önlem planları arasında. Bunun yanı sıra bakan, konut piyasasında göçmen kökenlilere yönelik ayrımcılığın önüne geçilebilmesi için kiraya verme davranışı üzerine çalışmalar yapılması gerektiğini öneriyor.