11.09.2024

Dünya’da en fazla kaç büyüklüğünde deprem meydana gelebilir?

Şimdiye kadar kayda geçen en büyük deprem, 1960 yılında Şili’nin Valdivia şehrinde yaşanan 9.5 büyüklüğündeki depremdi. 10 dakika boyunca süren sarsıntılar tarihe Büyük Şili Depremi olarak geçti.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nun (USGS) kayıtlarına göre 22 Mayıs 1960’da Şili’nin Valdivia şehrinde yaşanan 9,5 büyüklüğündeki depremdeki sarsıntılar o kadar şiddetliydi ki, depremden kurtulan bir adam Soğuk Savaş yüzünden nükleer saldırıya uğradıklarını sanmıştı.

Peki, Dünya üstünde 9.5’ten daha büyük bir depremin yaşanması mümkün mü?

Bilim insanlarının buna cevabı “Evet” olsa da böyle bir durumun yaşanma ihtimali epey düşük.

9.5’ten daha büyük bir depremin meydana gelmesi için yer kabuğunda devasa bir parçanın kırılması, yani hem çok derin hem de çok uzun bir fayın hareket etmesi gerekli.

10 büyüklüğünde deprem yaratacak bir fayın varlığı bilinmiyor

Live Science’a konuşan jeolog Wendy Bohon, Dünya’da bunun yaşanabileceği yerlerin pek olmadığını söyledi. Bohon, 9,5 büyüklüğündeki bir depremin gezegenimizin üretebileceği yaklaşık üst sınır olduğunu ve 10 büyüklüğünde bir deprem ihtimalinin son derece düşük göründüğünü ifade etti.

USGS de Dünya üstünde 10 büyüklüğünde deprem yaratacak bir fayın varlığının bilinmediğini ve böyle bir fay olsaydı gezegenin neredeyse tamamını sarması gerektiğini belirtiyor.

Depremi hissetme şiddeti büyüklükten bağımsız

Büyüklük, depremde açığa çıkan enerjiyi ölçmek için kullanılan bir kavram.

Depremin yarattığı etkiyi tanımlamak için kullanılan “şiddet” kavramıysa büyüklükten farklı. Ayrıca büyüklük, kişilerin sarsıntıyı ne kadar güçlü hissettiğini de göstermiyor.

Bilim insanları, kişilerin depremi hissetme şiddetinin büyüklükten bağımsız olarak merkez üssüne yakınlıkları ve bulundukları zemine göre değişeceğini belirtiyor.

Deprem büyüklüğü için farklı ölçekler kullanılıyor

Depremin büyüklüğünü ölçmek içinse farklı ölçekler kullanılabiliyor. Örneğin 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli ve 10 ili etkileyen yıkıcı depremlerden ilkinin büyüklüğünü Kandilli Rasathanesi 7,4; USGS ise 7,7 olarak açıklamıştı.

Bunun nedeniyse Kandilli Rasathanesi’nin depremin şiddetini ilk başta Richter Ölçeği’ne göre açıklaması, ABD’nin ise moment magnitüd (Mw) ölçeğini kullanmasıydı. Ardından Kandilli Rasathanesi ortaya çıkan karışıklığın düzeltilmesi için depremin büyüklüğünü 7,7 Mw diye güncelledi.

Virgülden sonraki rakamlar devasa farklar yaratabilir

7,4 ve 7,7 arasında sayısal açıdan yakın gibi gözükse de depremler büyüdükçe ölçümün virgülden sonraki her rakamı devasa bir fark yansıtabilir çünkü ölçek, doğrusal değil logaritmik yani katlanarak artar.

Bohon, deprem büyüklüğünün katlanarak artmasını spagetti örneğiyle şöyle anlattı:

“Bir spagetti telini kırmak 5 büyüklüğünde depreme eşdeğerse, 6 büyüklüğündeki depremin enerjisini açığa çıkarmak için 32 spagetti teli kırmak gerekir. Bu spagetti ölçeğinde 7 büyüklüğündeki bir deprem için 1024, 8 büyüklüğündeki deprem içinse 32 bin 768 telin kopması lazım.”

Bu örnekte de görüldüğü gibi 7 ve 8 büyüklüğündeki depremler arasındaki ortaya çıkan enerji farkı, 5 ve 6 büyüklüğündeki depremlerin arasındaki farktan çok daha fazla. Bu nedenle, 5,5 olan bir depremi 5,6 diye açıklamakla 7,4 büyüklüğündeki depremi 7,7 diye duyurmak arasında devasa bir fark var.