04.30.2024

Araştırma: Toplumun yüzde 60’ı hükümetin ‘deprem performansını’ başarısız buldu

Ankara Enstitüsü’nün ‘Toplum, Siyaset, Devlet İlişkisine Bakmak’ raporuna göre yalnızca toplumun yüzde 40’ı hükümetin deprem performansını başarılı bulurken, yüze 60’ı başarısız buldu. Raporu hazırlayanlardan Prof. Dr. Evren Balta, verileri yorumladı.

“Hükümetin deprem performansını başarılı bulanların oranı yüzde 40. Ancak bu değerlendirmeye siyasal parti kimliği üzerinden baktığımızda resim değişiyor. İktidar bloğu seçmenleri hükümeti %90 oranında başarılı bulurken, muhalif seçmeler hükümeti %90 oranında başarısız buluyor. Deprem gibi bir konuda bile değerlendirme ‘objektif’ performansla değil, siyasal kimlik/aidiyet ile şekilleniyor.”

“Muhalefetin deprem sonrası performansının değerlendirilmesinde ise bu kadar net bir resim yok. Muhalefetin deprem sonrası performansını başarılı bulanların oranı da %40. Ancak bu durumda muhalif seçmenin kendi partisini başarısız bulma oranı ve iktidar partisi seçmenin de muhalefeti başarılı bulma oranı yükseliyor.”

“Depremin sonuçlarından sorumlu aktörler sorulduğunda da katılımcıların siyasal parti aidiyetlerine göre tutum aldığı görülüyor. Muhalif seçmene göre ana sorumlu hükümet iken, iktidar partisi seçmenlerine göre sorumlu a) müetahitler, b) afetin büyüklüğü ve c) yerel yönetimler. Ak Parti seçmeni arasında hükümeti sorumlu görenlerin oranı yüzde 1.8”

“AK Parti ve MHP seçmenleri deprem sonrasında %50 oranında devlet ve kurumlara güveninin arttığını ve %35 oranında güveninin değişmediğini söylerken. Muhalefet seçmenleri %85 oranında güveninin azaldığını ifade etmiş. Yani deprem sonrası yaşanan güven krizi temelde muhalif seçmenin krizi!”

“Konut vaadinin inandırıcılığı sorulduğunda AK Parti seçmenin %94’ü, MHP seçmenin %83 bu vaadi inandırıcı buluyor. CHP, İYİ Parti ve HDP seçmenin ise yaklaşık %90’u bunu gerçekçi bulmuyor. Yani deprem siyasal tutum ve algıları değil, siyasal tutum ve algılar deprem konusundaki algı ve tutumları şekillendirmiş. Deprem gibi büyük bir felakette bile böyle!”