10.18.2024

ABD Başbakan Yardımcısı ve Başkan adayı Harris, Netanyahu’nun kongredeki konuşmasına başkanlık etmeyecek

ABD Başkan Yardımcı ve Demokratların muhtemel Başkan adayı olan Kamala Harris, işgalci İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun konuşacağı ABD Kongresi’ndeki oturuma katılmayacağını açıkladı

CNN’e konuşan bir yetkilinin verdiği bilgiye göre Harris’in, Netanyahu ile bu hafta sonu ayrı bir görüşme yapması bekleniyor. Harris’in yardımcısı, çarşamba (24 Temmuz) günkü konuşmaya katılamamasının nedeninin önceden planlanmış bir etkinlik olduğunu ifade etti. Netanyahu-Harris görüşmesinin tarihi henüz açıklanmadı.

Harris-Netanyahu görüşmesi, Biden’ın başkan adaylığından çekilip Harris’in adaylığını desteklemesinden bu yana bir dünya lideriyle yaptığı ilk görüşme olacak. Yetkili, Harris’in Gazze’deki savaş konusunda yoğun ilgi ve katılımını sürdüreceğini belirtti. Harris’in, işgalci İsrail’in kendini savunma hakkını güvence altına alma taahhüdünü vurgulayacağını, 7 Ekim’deki Hamas saldırısını kınayacağını ve Gazze’deki insani durumla ilgili endişelerini tekrar dile getireceğini söyleyen yetkili, şöyle devam etti: “Başkan Yardımcısı’nın savaşın sona ermesi gerektiği, İsrail’in güvenliği sağlanarak tüm rehinelerin serbest bırakılması, Gazze’deki Filistinli sivillerin acılarının sona ermesi ve Filistin halkının onur, özgürlük ve kendi kaderini tayin hakkına sahip olması gerektiği görüşünü ileteceğini bekliyoruz. Aynı zamanda ateşkes anlaşmasına varma çabalarını tartışacaklar.”

Harris 24 Temmuz Çarşamba günü, Netanyahu’nun konuşma yapacağı kongre oturumuna katılmak yerine Indianapolis şehrinde bir öğrenci birliği etkinliğinde seçmenlerle buluşmayı tercih etti.

Katil Netanyahu, ABD Başkanı Biden ile de beklenen görüşmesi gerçekleşmedi.

Harris, Netanyahu’nun konuşmasına katılmayı reddeden tek üst düzey Demokrat değil. Geçici Senato Başkanı Patty Murray de katılmayı reddetti. Murray, işgalci İsrail hükümetini şöyle kınadı: “Netanyahu hükümetinin bu askeri çatışmayı yürütme şekli çok fazla sivilin ölümüne neden oldu. Gıda, su, ilaç ve yakıt gibi temel ihtiyaçların, yardıma muhtaç sivillere ulaştırılmasında engeller yaratarak, zaten vahim olan insani krizi daha da kötüleştirdi.”