09.19.2024

DEVA Partili Şahin: Yangından mal kaçırır gibi KHK ile 6 bin kişi kovuldu

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, süresinin dolmasına birkaç gün kalan 375 sayılı KHK’nın geçici 35’inci maddesine dayanarak ihraç edilen kişilere ilişkin “Son dönemde özellikle altı bin tane KHK ile ihraç edilenlerin büyük bir kısmının bağımsız yargıdan beraat kararı almış olan isimlerden teşekkür ediyor olmuş olması, son derece sıkıntılı bir sürecin ve iktidarın bu isimlerle mücadelede hukukun dışına çıktığının bir sefer daha göstergesidir.” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, süresinin dolmasına birkaç gün kalan 375 sayılı KHK’nın geçici 35’inci maddesine dayalı ihraçlara ilişkin konuştu.

Şahin daha öncesinde konuya ilişkin olarak sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Dünyada hangi hukuk devletinde sorgusuz sualsiz kamudan 6.000 kişi bir kararname ile işten çıkarılabilir. Hem de defalarca kez uzatılmış OHAL yetkilerinin kullanılabileceği son gün. Bu paylaşımım sadece vicdan sahiplerine…” demişti.

“Sürecin sağlıklı bir zeminde yürümediğini hep birlikte görüyoruz”

Şahin ile Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma ve bahsedilen konuya ilişkin konuştuk.

Şahin’in açıklamaları özetle şöyle:

“375 sayılı KHK’nın geçici 35’inci maddesinde yetkiyi kullanarak binlerce kamu görevlisi daha ihraç edilmiştir. Tam da bu maddenin yürürlükten kalkacağı birkaç günden önce. Buradaki amaç şu; 31’inde büyük ihtimalle süresi doluyor, 375 sayılı KHK’nın geçici 35’inci maddesine dayanarak artık herhangi bir şekilde işe son vermek gibi imkan kalmayacak. Bunu fırsat bilip adeta yangından mal kaçırır gibi, altı yıl olmuş darbe olalı… Bu yetki kararnamesi çıkalı da altı yıl olmuş, birkaç sefer uzatılmış. Uzatılmalara binaen kamuda yine bu tür terör ve terör örgütüne saikı ile pek çok insan işinden edilmiş.

Şimdi 15 Temmuz hain darbe girişimi, bu ülkenin görmüş olduğu en alçakça darbe girişimidir. Ancak bu alçakça darbe girişiminden sonraki süreç içerisinde yürütülen terörle mücadele sürecinin de sağlıklı bir zeminde yürümediğini hep birlikte görüyoruz. Hukuk devleti zorlanarak adeta vatandaşların ülkeye aidiyeti, hukuk devletine aidiyeti tam manasıyla yok sayılarak ve onlar bir şekliyle ciddi anlamda mağdur edilerek işlerinden, hayatlarından kopartılıyor. Bizim itirazımız buna. Yoksa elbette kim ki darbe ile kalkışması, en ağır şekilde cezalandırılmalı ve bir an önce de haklarındaki hüküm, bağımsız yargı tarafından verilmeli. O konuda kimsenin bir tereddüdü yok.

Ama sırf bu sebebe dayalı olarak bir cadı avına girilmiş olması ve toplumun çok geniş kesimlerini özellikle hukuksuz, doğru düzgün bir bağımsız yargı denetiminden geçirmeden, idari bir denetimden geçirmeden, son dönemde özellikle altı bin tane KHK ile ihraç edilenlerin büyük bir kısmının bağımsız yargıdan beraat kararı almış olan isimlerden teşekkür ediyor olmuş olması, son derece sıkıntılı bir sürecin ve iktidarın bu isimlerle mücadelede hukukun dışına çıktığının bir sefer daha göstergesidir.

Sadece bu yetki kararnamesine esas alarak altı yıl gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen, ilgililer hakkında şimdiye kadar çok rahatlıkla hem idari tahkikat hem adli tahkikat yapıldıktan sonraki süreç içerisinde gerekçe olarak bu kararnameye dayalı bir ihracın gerçekleşmiş olması, ülkenin hukuk devletinden ne kadar uzaklaştığının bir kez daha göstergesidir ve tescilidir.”