Hidayete ermek günlük dilde “doğru yolu bulmak” anlamında kullanılıyor. Genellikle uzun süre yanlış yollarda yürüdükten sonra doğruya ulaştığı düşünülen kişiye söylenir.
En sonunda hidayete ermek, geç de olsa iyidir.

AKP’nin hidayeti ise ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak. Varsın her alanda sınıfta kalsın, yeter ki iktidarda kalsın.

Muhalefetin kurduğu ittifak için “6 birbirine benzemez” dediler, kendileri “hiç birbirine benzemezlerle” miktarı ne olursa olsun oy uğruna bir araya geliyorlar. Üstelik başlangıcı medya önünde, devam kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla!

Son anda bir değişiklik olmazsa 14 Mayıs’ta milletin önüne konulacak sandıktan bir gün önceye dek “hiç benzemezler” arasında pazarlık devam edecek.

Gündemde HÜDA PAR’la AKP arasında yapılan ittifak görüşmeleri var. HÜDA PAR’ın kuruluş ilkeleri, dayandığı temeller, nasıl bir yönetim istediği ortada. Kendisini saklamıyor da…

Her şey bir yana milliyetçiliği tümüyle reddeden bir parti. Cumhur İttifakı ile yolunda gittiği söylenen görüşmeler istedikleri gibi sonuçlanırsa HÜDA PAR’dan belli sayıda aday, AKP listelerinden milletvekilliği yarışına katılacak. Böylece varlık nedeni Türk milliyetçiliği olan bir parti ile varlık nedeni bunu yıkmak olan bir parti aynı ittifakta seçime girecek.

HÜDA PAR, kadınların mirastan daha az pay alması başta olmak üzere Cumhuriyetin hemen hemen bütün kazanımlarına karşı olan bir parti.

Oy oranının binde 3 olduğu dikkate alındığında akla şu soru geliyor:

HÜDA PAR’ın köklerini oluşturan Hizbullah, PKK ile mücadele ettiği için Güneydoğu Anadolu illerimiz bir dönem karşılıklı cinayetler bölgesi haline gelmişti. Böyle bir çizgiden başka beklentiler mi var?

HDP’ye yönelik kapatma davasında ilginç gelişmeler yaşanıyor. 14 Mart’ta başlaması beklenen sözlü savunma 11 Nisan’a ertelendi. Bu, kesin kararın seçim sonrasına kalacağı anlamına geliyor. HDP’ye Hazine yardımı kararının 7’ye karşı 8 oyla alındığı dikkate alınırsa Anayasa Mahkemesi (AYM) dengelerinin bıçak sırtında olduğu görülüyor. Kaldı ki kapatma kararı üçte ikiyle alınabiliyor. Yani en az 10 üyenin evet demesi gerekiyor.

İşte bu noktada bir soru daha: AKP’nin HDP’yi en azından Millet İttifakı’ndan uzak tutma planı bitti mi? Bize göre bitmedi. Seçime birkaç hafta kala muhatabın HDP yönetimi değil de HDP tabanı olduğu bir yeni açılım gündeme gelirse şaşırmamak gerekir.

Cumhur İttifakı’nın yeni katılımlara yelken açması…

Millet İttifakı’na gelebilecek oylara talip yeni adayların çıkması…

Önümüzdeki günlerde en çok işleyeceğimiz konuları belirleyen gelişmeler oldu.

Erdoğan’ın seçimi sandıkta keklik olarak görmediği attığı adımlardan belli. Masasına konulan anketlerde AKP’nin aldığı oyla kendisinin aldığı oy arasındaki makasın azaldığı dikkat çekiyor. Eskiden 10 puana yaklaşan fark 4-5 puana kadar inmiş. Bunun anlamı şu:

Partisi dışında MHP ve öteki kesimlerden gelen oylar azalıyor!

Bütün bunlar AKP’yi HÜDA PAR’a kadar getirdi.

Önümüzdeki günlerde muhtemelen çok kullanacağımız bir saptama ile noktayı koyalım:

Tabandaki hesap tavana uymaz!