10.30.2024

Alparslan Hoca: Devletin içindeki bazı görevliler kendilerini kanunun üstünde görüyor!

Alparslan Hoca, İsviçre’nin Cenevre kentinde 4 gün canlı yayınlanan ve işkence mağdurlarının yaşadıklarını anlattığı temsili mahkemede Türkiye’nin yargılanmasını değerlendirdi. “Türkiye gitgide işkenceci bir ülke olarak tanınmaya başladı” diyen Alparslan Hoca; “Devletin içindeki bazı görevliler kendilerini kanunun üstünde görüyorlar!” ifadelerini kullandı.

Alparslan Hoca, İsviçre’nin Cenevre kentinde ‘Türkiye Tribunal Mahkemesi’ adıyla kurulan temsili mahkemde hakkında değerlendirmede bulundu. Türkiye’de yapılan işkencelerin yargılandığı, işkence mağdurlarının yaşadıklarını anlattığı mahkeme hakkında; “Kanun ne olursa olsun, bu ülkede siyah gözlüklüler var oldukça ülkeye adalet gelmez” dedi. Devletin içinde istihbarat görevlisi olan birtakım kişilerin kendilerini kanundan üstün gördüğünü söyleyen Alparslan Hoca, şu ifadeleri kaydetti:

‘İşkence, Devlet İçin Utançtır’

“Kurulan temsili mahkemede işkenceye uğramış olan insanlar konuşturulmuşlar. Herkes başına gelen olayları anlatmış. Zaten bunlar biliniyor. Bu işkence olayları yalnız Türkiye için değil hangi ülke olursa olsun, devlet için bir utançtır. Neden? Devlet güçlüdür. Devlet istediği adamı alır götürür, istediğinin malına el koyar, tapu da elindedir. Polisi var, hapishanesi var, her şeyi var. İstediği adamı alır götürür, istediği adamı hapseder, istediği adamın malına el koyar. Eğer kanunlarında idam varsa ve idam suçu işlediyse idam bile edebilir. Dolayısıyla devletin işkence yapmasına gerek yoktur.

Devletler derken devletlerin içindeki bazı görevlilerden bahsediyorum. Özellikle istihbaratçılar. Bunlar kendilerini kanunun üstünde görüyorlarkendilerince kararlar veriyorlar ve uyguluyorlar. Küçük bir bilgi kırıntısına dayanarak; ‘Mutlaka şu şunu yapmıştır, biz bunu ancak işkence ile konuşturabiliriz.’ diyorlar, zorla ona imzalatmaya çalışıyorlar. Hâlbuki savcılar suçu ispat eder, ispat edemiyorsa masumiyet karinesi esastır. Mecelledeki ifadesiyle ‘Berâet-i zimmet esastır.’ Yani suçu ispat edilene kadar herkesin zimmeti temiz, günahsız kabul edilir.

 ‘Siyasi Olaylarda İşkence Yapılıyor’

Devlet neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyor ve bunu kimlere yapıyor? Bunu ekseriyetle normal adli vakalara yapmıyorlar, siyasi olaylarda yapıyorlar. Bir ucu siyasete dayanıyorsa orada işkence olayları oluyor. Devlet işkenceyi ekseriyetle kendisine muhalif olan görüşlere yapıyor.

Devletler; siyasi rakiplerine yapmaktadırlar, nefret ettiklerine yapmaktadırlar ya da suçu olmayanlara yapmaktadırlar. Suçu yok ya da ispatlayamıyor, o zaman yapmaktadırlar. Dolayısıyla bu, devletler için bir utançtır.

‘Türkiye’de İşkence Var’

Hiç kimse; ‘Türkiye’de işkence yok’ diye edebiyat parçalanmasın. Her türlü işkence var. Hem fiziki hem psikolojik! Psikolojik işkenceyi bana da yaptılar. Bir insanı 400 gün tek başına bir odaya koymak demek ne demek? Beni 400 gün tek başıma bir odaya koydular. Önceleri televizyon bile vermediler. Mahkemeye vermesek onu da vermeyeceklerdi. Bu psikolojik işkence değil midir? Neler neler yapıyorlar. Aşağılayıcı şeyler. Hapishanelerde süngerli oda var, oraya götürülüp orada dövülenler var. Gardiyanlar bunları biliyor. Kimi kandırıyorsunuz?

Emniyetlerde işkence odaları var. Bunu herkes biliyor. Normalde polis, nezarette olan bir adamı oradan çıkartamaz. Nezarette 2 tane kamera var. Tuvaletin dışında oturduğunuz yattığınız kısımda sürekli 2 tane kameranın gözü önündesiniz. Polis savcı talimatı olmadan sizi oradan çıkartamaz. Adlı tıp doktoruna götürmek için çıkarılabilir, savcı talimatı olursa ifade için çıkarılabilir. Polis, kendi kafasına göre sizi nezaretten çıkartıp bir odaya götüremez. Çıkartıp bir odaya götürüyorsa işkence için götürüyor demektir.

En son bizim arkadaşlarımızın başına gelen de bunun en son örneğidir. Bu, son yıllarda daha çok arttı. Aslında uzun yıllardır böyle şeyler duymuyorduk. Bu 15 Temmuz’dan sonra özellikle böyle insanlar türedi. Vatanı milleti yiyip vatan millet diyenler türediler. Bunlar kendilerinde istedikleri işkenceyi yapma hakkını görüyorlar.

‘Siyah Gözlüklüler Var Oldukça Adalet Olmaz!’

Daha geçenlerde 1-2 hafta evvel Erdoğan ne diyordu? Yargı reformu yapacaklarmış da, tutuklu yargılama olmayacakmış da, tutuksuz yargılama olacakmış. Zaten kanun böyle ama kanun talimatla sürekli çiğneniyor. Kanun zaten böyle, bunu sen mi yaptın? Tüm dünyada böyle, tutuklu yargılanmaz.

Cumhurbaşkanı sırf tribünlere konuşuyor. “Tutuklu yargılama olmayacak vs.” Her gün tutuklu yargılama devam ediyor çünkü hâkimlere her gün telefon gelmeye devam ediyor. Bu ülkede istediğin kadar yargı reformu yap, hepsi yalan dolandan ibaret. Bu ülkede siyah gözlüklüler var olduğu müddetçe, o hâkime telefon edenler var ya onlar var oldukça bu ülkede adalet olmaz. Kanun ne olursa olsun o telefonu kaldırdığı zaman hâkim titriyor. Gerekirse hâkime küfrediyor. O güçler var oldukça bu ülkede adalet olmaz.

Daha çok toplantılar yapılır, daha çok Türkiye mahkemeye çekilir. Bugün Cenevre’de, yarın başka yerde, öbür gün başka yerde. Çünkü doğru. Biz de burada yaşıyoruz ve doğru.