07.27.2024

Alparslan Hoca, TÜGVA hakkındaki ‘Paralel devlet yapılanması’ iddialarını değerlendirdi!

Alparslan Hoca, Fehmi Koru’nun “İktidara yakın vakıf fişleme mi yapmış? Ne yani, yeni bir ‘Paralel Devlet Yapılanması’ mı?” başlıklı yazısında yazdığı; TÜGVA’da görev yapmış birinin vakfın tuttuğu fişlerle iç yazışmalarını bir gazeteciye ulaştırması sonrası yeni bir ‘Paralel devlet yapılanması mı?’ adlı yazısı üzerinden değerlendirmede bulundu.

Alparslan Hoca, Fehmi Koru’nun “İktidara yakın vakıf fişleme mi yapmış? Ne yani, yeni bir ‘Paralel Devlet Yapılanması’ mı?” başlıklı yazısında yazdığı; Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) adlı vakıfta görev yapmış biri, ülke çapında örgütlenmiş olan vakfın tuttuğu fişlerle iç yazışmalarını bir gazeteciye ulaştırmış. Ortaya dökülen belgeler, vakfın Anadolu örgütlerinden ulaştırılan referanslara sahip kişileri devlete yerleştirme gayreti içerisinde olduğunu gösteriyor. Yeni bir ‘Paralel Devlet Yapılanması’ görüntüsü bu, ifadelerini değerlendirdi. “Hangi parti gelirse gelsin kendi adamlarını devlet içerisine yerleştirmez mi? Bu bilinmeyen bir şey mi?” diyen Alparslan Hoca, şu cümleleri kaydetti:

‘Gülencilere “Paralel Devlet” Demişlerdi, Aynısını Kendileri Yapıyor!’

“Evet, bu haberi okudum. Bu TÜGVA denilen vakfın kurucusu Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, “Gülencilere her lafı söylüyorlardı. “İşte bunlar paralel devlet oldu. Devletin içine sızıyorlar. Kendi adamlarını yerleştiriyorlar.” vs. Şimdi bakın, TÜGVA’dan ayrılmış birisi, herhalde üst düzey birisi olduğu için hepsini ortaya dökmüş. Kendileri de tüm il ve ilçelerden kendilerine isimler geldiğini, “Şu adam bizim adamımızdır” deyip isimlerin verildiğini ve onların devlete yerleştirildiğini anlatıyor ve listesini veriyor. Hani siz “işte bunlar paralel devlet” diyordunuz? Daha sonra adını FETÖ koydunuz. Yaptığınız şey aynısı. Demek ki siz de kendi adamlarınızı devlete yerleştirmeye başlamışsınız.  

‘Sürekli Devlete Sızma Kafasındalar!’

Bu zaten herkesin bildiği bir şey değil mi? Kimi kandırıyorlar? Herkes bilmiyor mu? Hangi parti gelirse gelsin kendi adamlarını devlet içerisine yerleştirmez mi? Bu bilinmeyen bir şey mi? Onlar da öyle yaptılar, hepsi bu. Oldubitti yapılan şeyi biraz da onlar yaptı. Şimdi onlara ‘Terörist’ diyorsanız, onlara ‘Paralel devlet’ diyorsanız; şu anda sizin yaptığınız ne? Sürekli aynı kafa; ‘Devletin her tarafına sızmalıyız!’ Bizim Müslümanımızın kafası bu kadar: ‘Devletin her tarafına sızmalıyız.’

Halkın içinde yoklar. Halkın kalplerine sızma diye bir dertleri yok maalesef. Eğitim yapma diye bir dertleri yok. Kim uğraşacak eğitimle? Kolay mı eğitim yapmak? Bir talebeyi okutmak insanın ömrünü bitiriyor. O kadar ders verilsin, ondan sonra bir de ondan ihanet görürsün. Kolay mı öyle eğitim yapmak? Bu işlere girmiyorlar. “Adamları etrafa yerleştirelim.” Ne olacak yerleştirince? Senin yerleştirdiğin adam seni satıyor. Menfaati varsa devam ediyor, menfaati bittiği gün başka tarafa geçiyor. Şahsiyetsiz, kişiliksiz, menfaatçi nesiller, kitleler yetiştiriyorsunuz. Gülencileri kınıyorlardı, o zamanki adı paralel devletti, şimdi kendileri paralel devlet yapılanmasına başlamışlar. Zaten vardı da şimdi böyle ayyuka çıkmış oldu.

‘Hükümete Gözdağı; Dediğimizi Yapıyor Musun, Yapmıyor Musun?’

Aslında hükümetle anlaşamayan bazı güçler, yavaş yavaş bazı şeyleri ortaya döküyor. Yoksa bunlar yeni bulunduğu için değil, o kişi yeni konuştuğu için de değil. Zamanını bekliyorlar. Zamanı gelince konuşturuyorlar, zamanı gelince listeler ortaya dökülüyor. Bütün bunlar hükümete gözdağı vermek için. ‘Bak hepsi elimizde, bak yayınlarız, dediğimizi yap’ diyorlar. Eğer hükümet onların bir dediğini yapmadıysa hemen bir şey ortaya atıyorlar, hükümeti hizaya getiriyorlar. ‘Dediğimizi yapıyor musun, yapmıyor musun? Bak bunun gerisi gelir’ mesajı veriyorlar, şantaj yapıyorlar. Yoksa bunlar yıllardan beri bilinen şeylerdir.

‘Zulmün Zemini Mülakat Sistemi!’

TÜGVA’nın yurtlarında kalanlar, TÜGVA sayesinde iş bulanlar, devlete yerleştirilenler… Herkes bu işin nasıl olduğunu biliyor. İmtihanlar nasıl kazandırılıyor, mülakatlarda nasıl adamlar kazandırılıyor, herkesin bildiği bir şeydir bu. Mülakat neymiş? Neden yalnız yazılı imtihan yapılmıyor, bir de mülakat yapılıyor? Sen yazılıda 100 alsan mülakatta seni bırakıveriyorlar.

‘Tamam, sen bizden değilsin, kazanamazsın’ diyor. Sıfır veriyor sana, oluyor bitiyor. Mülakatta istediği gibi puan veriyor. Seni gözüm tutmadı, diyor. Benim kanaatim budur, diyor. Al sana sıfır, diyor. Sen istediğin kadar yazılıda 100 al. Bu mülakat devam ettiği müddetçe bu zulüm de bu haksızlık da devam eder. Bu mülakat ya tümden kaldırılmalı ya da büyük bir komisyonun önünde yapılmalıdır. İki tane adamın önünde yapılmamalıdır.

‘Düğmeye Basmışlar!’

Hükümetin yaptığı şeyler yavaş yavaş ortaya dökülüyor. Dün onlara paralel devlet diyeceksiniz, şimdi aynısını siz yapacaksınız. Ondan sonra onlar terörist ama siz çok iyi insanlarsınız. Bazı güçler yavaş yavaş bazı şeylerin bilinmesini istiyor. Demek ki büyük güçler yavaş yavaş AKP’yi de MHP’yi de zayıflatmayı düşünüyor hatta düşünmeye karar vermişler. Düğmeye basmışlar. Bu bunu gösteriyor.”