Alparslan Hoca, İstanbul’da gerçekleştirdiği konferansın duyuru çalışmaları üzerinden kendisine saldıran Aydınlık(!) haber sitesi ve grubuna tokat gibi cevap verdi.

Furkan Hareketi Lideri Alparslan Kuytul Hoca, konuşmacı olarak katıldığı İstanbul’da konferansının ilanları üzerinden saldıran sözde haber sitelerine tokat misali cevap verdi.

 “Bu mahkemeleri gündeme getiriyor da onların bir de sonuçlarını söylesene! Evet, yargılandım ama sonra ne oldu? Senin gibiler rezil oldu. O, hakkımda verilen beraat kararlarının bir de gerekçelerine bak da utan biraz kendinden. Yani bunlarda bir suç olmadığını, gerekçeli kararı oku da anla. Hepsinden de beraat ettiğimi gör, utan! Senin gibiler yüzünden bu mahkemeler açıldı.” diyen Alparslan Hoca,

Hukuksuzca suçlanıp beraat ettiği “Terör propagandası” davası üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni de vurmaya çalışan Aydınlık ve yandaş haber gruplarının tetikçi haberlerine yönelik şu ifadeleri kaydetti:

‘İftiralarınız Tutmadı’

“Evet, geçmişte ne varsa hepsini döktürüyor. Aynı yalanlar… Geçmişte benim sözlerimi kırpıp manayı bozup o şekilde servis etmişlerdi. Biz de onların gerçeklerini gösterdik. Konuşmanın başını, sonunu olduğu gibi orijinalini yayınladık. Yalanları ortaya çıktı ve nice insanlar benden helallik dilediler. Bugüne kadar kaç kişi, sayısını bilmiyorum. Bu alçaklar o konuşmaları kırptıkları için manayı bozdukları için insanlar beni yanlış anladı. Sonra biz orijinalini yayınlayınca gerçek ortaya çıktı ve insanlar özür dilediler, helallik istediler. Çoğunuz da bilirsiniz en son Sedat Peker bile… İşte o zamanlar onu da kandırmışlardı, o da sonradan özür diledi, helallik diledi. Şimdi onları tekrar gündeme getiriyor ve teröre yardım iddiasıyla yargılandığımızı söylüyor.

‘Allah Onları Rezil Etti’

Benim terörle alakam olmadığı halde senin gibiler iftiralar attılar. Hayatım ortada. Çocukluğumdan beri İslami hizmetlerden başka bir şey bilmedim. 15 yaşlarındayken İslami hizmetlere başladım. Bu yaşıma kadar hizmetten başka bir şey bilmedim ve beni susturabilmek için bu damgayı vurmaya kalkıştılar sonra da Allah onları rezil etti. Komik duruma düştüler. Hem FETÖ hem PKK hem DAEŞ hem de El kaide dediler ve saçmaladılar, rezil oldular. Böyle bir insan dünyada yok. Bunlar birbirine düşman örgütler. Dördüne birden üye olmak mümkün mü? Yani böyle bir şey olabilir mi? Şimdi bunları tekrar manşete taşıyor Aydınlık gazetesi. Maocu Doğu Perinçek’in gazetesi… Memleket kimlerin elinde?

‘Mahkemeye Değil, Sonuca Bakın!’

Bu mahkemeleri gündeme getiriyor da onların bir de sonuçlarını söylesene. Bir de sonucunu söylesene. Madem hepsini geçmişe dönük olarak almışsın bir de sonucunu yaz. O dediklerinin hepsinden beraat ettim. Cumhurbaşkanına hakaret, başbakana hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, terör propagandası, teröre yardım. Ne bileyim bir, iki tane daha vardı. Hepsinden beraat ettim. Sonucunu söylemiyor. Şunlar, şu iddialarla yargılandı. Evet, yargılandım ama sonra ne oldu? Senin gibiler rezil oldu. O hakkımda verilen beraat kararlarının bir de gerekçelerine bak da utan biraz kendinden. Yani bunlarda bir suç olmadığını, gerekçeli kararı oku da anla. Hepsinden de beraat ettiğimi gör, utan! Senin gibiler yüzünden bu mahkemeler açıldı.

‘İftiranın da Bu Kadarı!’

Atatürk’e hakaret, diyor. Benim yapmadığım konuşmadan ötürü -başkasının konuşması, kim olduğu da belli yani videosu var ve adam zaten hapiste- o konuşmayı ben yapmışım gibi böyle iğrenç bir iftira atıyorlar. Yani aramızda 19 yaş var. Kim olduğu da belli. Saçı sakalı simsiyah bir genç. İşte böyle alçakça şeylerden ötürü mahkemeye çektiniz. Bu, sizin için utanç, benim için şeref. Sen geçmişe dönük bunları tekrarlıyorsun da bunlar benim için şeref, sizin için utanç.

‘Asıl Hedefleri Ekrem İmamoğlu’

O billboardlardaki reklama gelince aslında bunlar, bugünlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesine saldırıyorlar. Ekrem İmamoğlu belki aday olur diye. Onun önünü kesmek için yani. Nasıl ki Selahattin Demirtaş’ın da önünü kesmek için ne kadar beraat kararları çıktığı halde hepsini de engelliyorlar. Beraat ettiği yani daha doğrusu tahliye kararları çıktığı halde tahliye edilmesini engelliyorlar işte öyle… Hükümet rakip istemiyor, rakip istemiyor. Etkili bir adam varsa onu istemiyor.

Şimdi Ekrem İmamoğlu ile uğraşıyorlar. İşte güya belediyeye PKK’cı almış bilmem ne! Almış da senin savcın, senin devletin temiz kağıdını veriyor. Belediyeye bir adamın işe alınması için mecburen temiz kâğıdı gidip alacak. Senin devletin, adliyen temiz kâğıdı veriyor. İmamoğlu onları tanımaz, etmez. Biz CHP’li değiliz ama insan biraz elini vicdanına koyar. İnsan adaletli olmak zorundadır. Yani İmamoğlu nereden tanıyacak o aldıkları adamları? Devletten temiz kâğıdı alıyorlar, gelip başvuru yapıyorlar. Sen onun hesabını soracaksan git devlete sor, git adliyeye sor, emniyete sor, savcılığa sor. İmamoğlu onları mı tanıyacak tek tek? Saçmalıyorlar.  

‘Düşmanlarımız Namert!’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile uğraştıkları bugünlerde bizim arkadaşlar oradaki konferansımızın reklamını billboarda vermişler. Benim haberim bile yok. Vallahi ben sonradan duydum. Normalde zaten bu baskıdan dolayı bizim reklamlarımızı billboardlar almıyor. İşte korkularından dolayı alamıyorlar ama bu defa parayla almışlar. Çok da değil sadece 10 tane billboard ve bu billboardları kiralayan da özel bir firma, İstanbul Büyükşehir Belediyesi değil. Belediye bunu bir ihaleyle firmaya vermiş. Hep böyle yapılıyor zaten. Firmalar uğraşıyor yani belediye onlarla uğraşmıyor, firmalar onunla uğraşıyor. Bir firmadan kiralanmış, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden değil.

Ama bunlar bugünlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesine saldıracaklar ya işte bunu da araya katıyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesine saldırabilmek için bana da saldırıyor. Yani bu adamın reklamını koydunuz, konferans reklamını koydunuz. İşte bunlar bu, düşmanlarımız çok namertler! Çok namert, kalitesiz düşmanlara rastladık.”