05.07.2024

Alparslan Kuytul Hoca’nın 8. Ağır Ceza Mahkemesinde Verdiği Savunma!

Furkan Hareketi Lideri Alparslan Kuytul Hoca ile birlikte 4’ü tutuklu 14 sanığın yargılandığı 8’inci Ağır Ceza Mahkemesinin son duruşması bugün görülüyor.

Adana 8. Ağır Ceza Mahekemesi’nde, dolandırıcı olduğu ortaya çıkan Koray Sarısaçlı’nın delilsiz olarak verdiği yalan beyanlarla 1 yılı aşkın süredir tutukluluğu devam eden Alparslan Hoca ve 4 Furkan Hareketi mensubu 30 yıl 6 ay ile 38 yıl 6’şar aya kadar değişen oranlarda hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Dün (15 Haziran) görülen duruşmada tanıkların dinlendiği mahkeme, bugün sanıkların ve müdafiilerinin savunmaları alınarak devam ediyor.

Ağrı Patnos L Tipi Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan Alparslan Hoca, yaptığı savunmada şu ifadeleri kaydetti:

“Savcı bizim lehimize olan hiçbir yerde bilirkişi raporu istemiyor. Bizim lehimize olabilecek belgeleri dosyaya koymak istemiyor.

Koray Sarısaçlı’ya ifade değiştiren istihbarat, savcıya da iddialarını değiştirtti.

20 Mart 2022 tarihinde Adana Emniyetinin sokak ortasında yaptığı işkencenin ardından Süleyman Soylu ve Devlet Bahçeli’nin televizyonda benimle ilgili yaptığı konuşma sonrası beni tutukladılar. Bunların derdi benimle. Koray Sarısaçlı’nın ifade değiştirmesinden 6 ay sonra, olaydan ise 8 ay sonra tutuklandım. Eğer benim bir suçum olsaydı bunlar 8 ay beklerler miydi?

Siyasi konularda açıklama yapan kişi ben olduğum için hedefleri benim. Siz herkesi bıraksanız, beni bırakmasanız onların umrunda bile olmaz. Onların umrunda olan benim çünkü konuşan benim, hükümeti eleştiren benim, bütün mesele bu!

20 Mart’ta toplantı ve yürüyüşe aykırı hareket ettiğimizi söylüyorlar. Bu sebeplerden dolayı bizlere 100 tane mahkeme açmışlardı ancak 83’ü beraatle sonuçlandı.

Suçlu olan polis, suçlu olmayanlar biziz! Bunlar gücü ellerine almışlar, istediklerini yapıyorlar. Adliye ve polisler ellerinde istedikleri talimatları verip zulmediyorlar. Zulmeden devletler ayakta kalamaz!

Beni PKK ile türlü türlü iftiralarla suçluyorlar. Güya ben yeri geldiğinde PKK’yı yeri geldiğinde FETÖ’yü yeri geldiğinde de darbe girişimlerine hayırlı olsun diyormuşum. Güya ben onlardanmışım. Ben onlardan mıyım ki onların propagandasını yapayım? Ben onlardan da Beraat ettim. Ya haberleri yok ya da bilerek yalan söylüyorlar!

Savcı Aksaray’a gönderdiği bir yazıda bizim için ‘örgüt değil’ diyor ama sonrasında örgütten dosya hazırlıyor. Koray’a ifade değiştirten istihbarat besbelli savcıya da iddianameyi değiştirtmiştir. Biz örgütmüşüz gibi göstermek istemişlerdir.

Biz 35-40 yıldır İslami faaliyet yapan insanlarız. Eğer biz örgütsek bu zamana kadar birkaç kişiyi de öldürmüş olmamız gerekirdi. Namaz kılan, İslami dersler veren bir örgüt var mıdır dünyada?

Bizi Türkiye’de herkes tanır. Biz bir cemaatiz. Suç örgütüyle ne alakamız var? Suç örgütü silah satar, eroin satar, parayla insan öldürür. Eğer suç örgütü olsaydık aleyhimizde yüz tane olay olurdu.

İslam fıkhında, şuanda beşeri hukuk sisteminde de geçerli olan bir kaide var: masumiyet karinesi. Her insan suçu ispat edilene kadar masum kabul edilir. Bizim suçumuz ispat edilmiş mi ki biz hala hapisteyiz? Adaletin olduğu ülkede savcılar suçu ispat eder. Adaletin olmadığı ülkede sanıklar suçsuzluğunu ispat eder. Bu ülkede adalet kalmadığı için ben buradayım ve suçsuzluğumu ispat etmek zorunda bırakılıyorum. Bir yalancının sözünden başka benimle ilgili ne var ki ben hapisteyim?

Hakim Bey! Benim en çok zoruma giden şeylerden birisi önceki mahkemede verdiğiniz tutukluluğun devamı kararınızda somut deliller olduğu iddiasında bulunmuşsunuz. Hangi somut delilin var olduğunu merak ediyorum. Ben bu iddianamenin her tarafını biliyorum. Bu iddianameyi avukatlar bile benim kadar bilemez. Bu iddianamede bir tane somut delil yok!

Ben de hukukçuyum. Sizin sınıfınız beşeri hukuk, benimki de İslam hukuku. Ben bu dosyada bir tane somut delil görmedim. Somut olan savcının kötü niyeti. Somut olan savcının lehimize olan belgeleri dosyaya koymadığıdır. Somut olan Koray’ın her işinin yalan dolan olduğudur. Somut olan her şey bizim lehimizedir. Cami görüntüsü mü somut? Namaza gitmişler, bunun neresi somut delil? Kaçırma olayında kimse kamerada görünüyor mu? Bu deliller kesinlikle delil değil. Ben de hukukçuyum, branşım İslam hukuku. Tarafsız bir insan olarak söylüyorum. Şu anda hapiste olduğum için söylemiyorum, sanık olduğum için de söylemiyorum, yeminle söylüyorum: Ben hakim olsam bu delillerle asla karar vermem.

Dosyanın benimle ilgisi olsa 8 ay beklenmezdi. Benimle ilgili bir şey olmadığı halde onlara boyun eğmemi ve onlara biat etmemi istedikleri için beni tutukladılar. Beni bu şekilde köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Allah’tan başkasına boyun eğmedim, eğmeyeceğim. Bunlara biat etmedim, etmeyeceğim. Hakkı söylemekten çekinmedim, çekinmeyeceğim. Susmadım, susmayacağım. Beni hapse atmaları devletle uzlaşmaya zorlamak için, suçum olduğu için değil!”

Dün başlayan mahkemenin bugün sonlanması beklenirken Alparslan Hoca’nın sevenlerinin Adana Adliyesi önündeki umutlu bekleyişi de devam ediyor.