06.28.2024

Aynı bölgede 2023’te çıkan yangında DEDAŞ kusurlu bulunmuştu

Diyarbakır’da 15 kişinin hayatını kaybettiği bölgede 2023 yılında da yangın çıktığı, dava sonucu DEDAŞ’ın kusurlu bulunduğu ve yurttaşlara tazminat ödemeye mahkum edildiği ortaya çıktı.

Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Köksalan ve Yazçiçeği ile Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Yücebağ ve Yetkinler kırsal mahallelerinde 20 Haziran tarihinde yaşanan yangında 15 kişi hayatını kaybetti. Mahalle sakinleri, yangının elektrik tellerinden kaynaklandığını söyledi. Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) ise, yangının “anız yakımı” nedeniyle çıktığını iddia etti.

Yangının yaşandığı bölgelerde sivil toplum örgütlerinin incelemeleri devam ederken, geçtiğimiz yılın Haziran ayında da Köksalan köyüne 20 kilometre uzaklıkta bulunan Karabudak kırsal mahallesinde de yangın çıktığı ortaya çıktı. Yangının elektrik direklerinden çıktığına dair tespitler, bilirkişi raporuyla da kayıtlara geçti. Arazi sahipleri, Karabudak’ta çıkan yangına dair DEDAŞ hakkında şikayetçi olurken, başvuru sürecini de Diyarbakır Barosu Kent ve Çevre Hukuku Komisyonu takip etti.

DEDAŞ KUSURLU BULUNDU
Edinilen bilgilere göre Karabudak kırsal mahallesinde 8 Haziran 2023 tarihinde yangın çıktı. Yangında 167 dönüm arazi yandı. Tarla sahipleri A.C., Ç.C., H.C., N.C. ve Ş.C., DEDAŞ hakkında şikayette bulundu. Şikayet üzerine hazırlanan bilirkişi raporunda, DEDAŞ “asli kusurlu” bulundu. DEDAŞ’ın çıkan yangında sorumluluğu yüzde 70 olarak rapora yansıdı.

Geçtiğimiz yıl yaşanan yangına dair hazırlanan bilirkişi raporunda, “İletkenlerin izolatöre bağlantı noktalarının soğuk ve sıcaktan etkilenerek zamanla deforme olması veya gevşemesi durumunda ısınmalara, aşırı ısınmada kıvılcım çıkarmaktadır” denildi. Ayrıca Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nde yer alan “Kuvvetli akım tesisleri her türlü işletme durumunda, cana ve mala herhangi zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılmalıdır” maddesine aykırılık olduğu belirtildi. Yine aynı yönetmelikteki “Kuvvetli akım elektrik aygıtları, kullanılmaları ya da işletilmeleri sırasında oluşacak ark ve kıvılcımlar, insanlar ve eşyalar için tehlikeli olmayacak biçimde yapılmalı ya da düzenlenmelidir” maddesine de aykırılık tespit edildi.

“BAKIM ONARIM YAPILMADI”
Bilirkişi raporunun sonuç kısmında, “Yasal mevzuat uyarınca elektrik dağıtım şebekesini güvenle işletmekle yükümlü olan DİCLE Elektrik Dağıtım A.Ş. elektrik verdiği hattın tekniğe uygun olarak yapılmasını sağlamak, işletmeye açıldıktan sonrada denetlemek ve kontrol etmekle yükümlüdür. Standart dışı ve tekniğine aykırı şekilde iletkenin izolatöre bağlantısı için kullanılan akar/sıkı bağ telinin zamanla deformasyonuna uğrayıp gevşeyerek ark oluşumuna sebebiyet vereceği bilindiği halde gerekli bakım ve onarım yapılmadığından Asli Kusurlu olduğu, (Kovuşturma safahatında kusur oranı zorunluluğu bulunduğundan, yüzde 70 kusur oranına tekabül edeceği değerlendirilmektedir” denildi.

Diyarbakır 10. Asliye Hukuk Mahkemesi, mahalle sakinlerini haklı bularak, tazminat ödenmesine hükmetti.

“OLASI KAST SÖZ KONUSU”
Konuya dair konuşan Diyarbakır Barosu Kent ve Çevre Hukuku Komisyonu Genel Sekreteri Ahmet İnan, bu yıl yangın çıkan bölgedeki sistem ile geçtiğimiz yıl yangın çıkan bölgedeki DEDAŞ sisteminin aynı olduğuna işaret etti. İnan, “Bölge komple yıllardır DEDAŞ’a karşı mücadele veriyor. Bu olay savcılığa da intikal etmiş. Mahkeme de DEDAŞ’ı suçlu bulmuş. Yani bu DEDAŞ’ın ilk sabıkası değil. 2023 yılında DEDAŞ aynı elektrik tellerinin bulunduğu bölgede 2-3 yan köyde yangın çıkıyor. Köylü kendi imkanlarınca söndürüyor. Fakat bu seferki yangında yüzlerce hayvan, onlarca insan, binlerce dönüm arazi yok oldu” dedi.

Köylerde sadece elektrik direklerinin bakımıyla meselenin çözülmeyeceğini vurgulayan İnan, “Geçtiğimiz yıl yaşanan olayda DEDAŞ bilirkişi tarafından sorumlu tutulmasına rağmen bu yıl o bölgede çıkan yangında onlarca kişi yaşamını yitirdi. Burada göz göre göre gelen bir facia var. Burada artık taksirle ölüme sebebiyet vermek değil olası kast söz konusudur. DEDAŞ’ın sorumluluğu raporlarla, mahkeme kararlarıyla sabit olmasına rağmen bir çözüm üretilmemesi bugün yaşanan ölümlere neden oldu” ifadelerini kullandı.