04.25.2024

Bahçeli: Erdoğan’ın adaylığı meşru ve yasal

MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Bugün sabah saatlerinde Türk sinemasının büyük ismi, Türk tarihini sevindiren filmlerin sanatçısı Cüneyt Arkın’ın ölümünden büyük üzüntü duydum. Ahlaki duruşundan ödün vermeyen, herkesin hayranlığını kazanan Cüneyt Arkın’ın ailesine, sinema camiasına, sevenlerine başsağlığı diliyorum. Ruhu şad olsun.

Çalışmayan, üretmeyen toplumlar benliklerini kaybederler. Bu sebeple biz hep çalışmaya devam edeceğiz. Hz Mevlana’nın dediği gibi biz günün değil hakikatin adamı olmak için çalışacağız. Çünkü gün değişse de hakikat değişmez. Karşımızdaki okyanusu sadece bakarak geçemeyiz. Zorlukları boş bahanelere sığınarak aşamayız. O sebeple durmadan çalışacağız, bunu yaparken de hiçbir zaman umutsuzluğa düşmeyeceğiz.

MHP, adım adım bu anlayışla 2023’ün temel taşlarını döşemektedir. Bugünü işini yarına bırakmadan çalışıyor, üretiyoruz. Çalışmanın erdemiyle yoğruluyoruz. Adım adım ve ilçe ilçe yürüttüğümüz çalışmalarımızla 589 ilçemizi ziyaret ederek Cumhur ittifakının mesajlarını taşıdık. Hamdolsun Cumhur ittifakına duyulan muazzam güvene şahit olduk. Zafer, zafer benim diyebilenlerin mükafatıdır. Allah sütü verir ama sütlacı yapacak bizleriz, Allah ceviz verir ama kırıp içindekini çıkarak olan bizleriz. Cumhur, 2023’te de, geleceğine, hakkına, hukukuna, tarihine sahip çıkacaktır. Cumhur ittifakının önü açık, zillet ittifakınınsa kapalıdır. Zilletin ortakları mahkum ve mahçup hale düşecekleri günler yakındır. 24 Haziran seçimlerinden bu yana geçen 4 yıllık zaman, kimin ne yaptığını tescillemiştir. Yenilenen pehlivan güreşe doymazmış ama biz sizi doyuracağız. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı meşru ve yasaldır. 2023’te cumhurbaşkanımız tekrar seçilecektir. Vakit, gönüllere girme vaktidir. Biz nereye gideceğimizi, ne yapacağımızı adımız gibi bilenlerdeniz.

Yaşanan doğal afetlerle mücadele sürmektedir. Birçok bölgede ciddi sel felaketi yaşanmıştır. Mağdur olan herkese geçmiş olsun diyorum. Bir diğer konu da orman yangınlarıdır. Ormanları korumak görevimizdir. Ağaçsız memleket duvaksız geline benzer. Denizlerin en mavisi bizdedir, çiçeklerin en solmazı bizdedir. Toprakların en bereketlisi bizdedir. Ancak orman yangınları canlıları yerinden ediyor. Ormanlar coğrafyanın akciğeri, pek çok canlının yuvasıdır. Ormanlara kast edenler, vatana kast etmiştir. Marmaris’te yaşanan orman yangınlarının müsebbibini cezalandırmak, bunların hayat ışığını söndürmek görevimizdir. Bu vandallığın sıradan görülmesi, ahlaka da insanlığa da aykırıdır. Ormanı yakanın “aileme kızdım” yaptım açıklamasının utanmazlığına bakar mısınız? Binlerce ormanımız cayır cayır yanmıştır. Ama neyse ki ağaçlarımız yansa da fidanlarımız vardır ve onları dikeceğiz. Hiç kuşkusuz ormanlara zarar verilmesine müsaade edilmeyecektir. Orman yakanları düşünürsek idam cezasının tekrar tartışmaya açılmasını önemli görüyor, böyle bir yasa teklifi geldiği durumda da onay vereceğimizi söylemek istiyorum. Cezalar ağırlaştırılmalıdır. Her konuda gözden geçirilmelidir.

Zillet ittifakının ise adalet kavramıyla, gerçek bir demokrasiyle bağları yoktur. Marmaris’te çıkan orman yangını süresince zilletin nerede durduğu belli olmuştur. Kılıçdaroğlu “nerede bu uçaklar” derken o uçaklar tepesinde uçuyordu. İçişleri Bakanı’mızın bölgedeki çabası takdire şayandı. Bütün söndürme ekibi çalışırken, mücadele ederken Kılıçdaroğlu adeta “neden daha fazla yanmıyor” diyordu.”