09.20.2024

Dosya yarın Lahey’e sunulacak: 5 soruda Türkiye’nin UAD’deki İsrail’e karşı soykırım davasına müdahillik başvurusu

Divan’ın bugüne kadarki içtihadı göz önünde bulundurulduğunda, dava sürecinin 4-5 yıl sürebileceği değerlendiriliyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olmak için hazırlanan dosyanın çarşamba günü Lahey’de sunulacağını duyurmuştu. Kahire’de Mısırlı mevkidaşı Bedir Abdulati ile ortak basın toplantısında konuşan Fidan, “Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım suçlamasıyla yargılanan Netanyahu’ya, demokrasinin beşiği olma iddiasındaki ABD Kongresi’nde konuşma yaptırıldığını gördük. Biz şuna inanıyoruz, savaş suçlarının yeri parlamento kürsüsü olamaz, savaş suçlularının oturtulması gereken yer, ancak ve ancak sanık sandalyesi olmalıdır. İsrail’e destek verenler bu yanlıştan bir an önce geri dönmelidir. Gazze’deki katliama dur denilmezse sadece bölgemiz değil, tüm dünya ağır bedeller ödeyecek” ifadelerini kullanmıştı. 

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre; Güney Afrika tarafından 29 Aralık 2023’te İsrail’e karşı açılan soykırım davasında, Soykırım Sözleşmesi’nin çeşitli hükümlerinin yorumlanması söz konusu ve Türkiye, sözleşmeye taraf olduğu için davaya müdahillik beyanı sunma hakkına sahip.

Türkiye’nin UAD’deki İsrail’e karşı soykırım davasına müdahillik başvurusuna ilişkin merak edilen 5 soru ve diplomatik kaynakların verdiği cevaplar şöyle:

Müdahilliğin dayanağı nedir?

Türkiye’nin Uluslararası Adalet Divanı’na müdahillik beyanı, Divan’ın Statüsü’nün 63. maddesindeki şu ifadeye dayanıyor:

“Uyuşmazlığın taraflardan başka devletlerin de katıldığı bir sözleşmenin yorumlanması söz konusu olduğu zaman, yazman bu devletlere hemen durumu bildirir. Bu şekilde bilgilendirilen her devlet davaya müdahil olma hakkına sahiptir; ancak bu hakkını kullanırsa, kararla verilen yorum kendisi için de eşit derecede bağlayıcı olacaktır.”

Türkiye’nin müdahilliğine ilişkin hukuki süreç nasıl ilerleyecek?

Kurallara göre Divan, müdahillik beyanını görülmekte olan davanın tarafları olan Güney Afrika Cumhuriyeti ve İsrail’e bildirerek yazılı gözlemlerini isteyecek.

Divan, kabul edilebilirliğe ilişkin kararını, gerekmesi halinde sözlü duruşma tertip ederek verecek.

Davanın tarafları müdahillik beyanına ilişkin gözlemlerini yazılı olarak sunabilecek, yazılı taraf gözlemleri alınması halinde, Türkiye’nin, karşı gözlemlerini yazılı olarak sunma hakkı saklı bulunuyor.

UAD’deki Güney Afrika-İsrail başvurusuna diğer ülkeler müdahillik talebinde bulunabilir mi?

UAD’deki Güney Afrika/İsrail başvurusuna bugüne kadar Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya müdahillik talebinde bulundu. Divan bu başvurular ile ilgili henüz karar vermedi.

Müdahillik mekanizması başka davalarda uygulandı mı?

UAD Statüsü’nün 63. maddesiyle düzenlenen müdahillik müessesesine UAD önündeki diğer başvurularda da müracaat edilmişti.

Buna örnek olarak, Ukrayna ve Rusya arasındaki başvuruda UAD 32 ülkeden gelen müdahillik beyanını kabul edilebilir bulmuştu.

Bunun yanı sıra Gambiya ve Myanmar arasındaki başvuruda, Divan 7 ülkenin müdahillik talebinin kabul edilebilir olduğunu kararlaştırmıştı.

Dava sürecinin ne zaman sonuçlanması bekleniyor?

Divanın önündeki sürecin sonuçlanacağı tarih konusunda öngörüde bulunulmasının güç olduğu ifade ediliyor.

UAD önündeki süreç, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin 29 Aralık 2023 başvurusuyla başladı. Mevcut aşamada Divan, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, davaya görüş sunması için son tarih olarak 28 Ekim 2024’ü belirledi.​​​​​​​

İsrail’in karşı görüşünü sunması için son tarih de 28 Temmuz 2025 olarak belirlendi.

Divan’ın bugüne kadarki içtihadı göz önünde bulundurulduğunda, dava sürecinin 4-5 yıl sürebileceği değerlendiriliyor.