Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli Şehir Hastanesi’nin açılışındaki konuşmasında, “Ben şimdi buradan sesleniyorum, ülkemizin parası olanlarına. Artık hastalarınızı Cleveland’a göndermeyin. İşte Cleveland burada. Doktor ise doktorlarımız da onlardan geri değil. Modernite burada. Muhteşem bir hastane” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Kocaeli Şehir Hastanesi’nin açılış törenine katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Bay Bay Kemal’ sen hayatında böyle hastane gördün mü? Senin SSK Genel Müdürü olduğun zaman, hastanelerimizin hali ortadaydı… Bunlara bu vatan teslim edilir mi? Affedersiniz, beş koyunu güdemeyecek olanlara, bu vatan teslim edilebilir mi? Kardeşlerim, Kandil’e bu ülke teslim edilir mi? Terör örgütüne bu ülke teslim edilir mi? Dün Diyarbakır’daydık, vatandaşlarımızın bize yakarışlarını gördüm. Ne dediler biliyor musunuz? ‘Başkanım, ne olur bizi bunların eline bırakmayın.’ Siz bizi bırakmadıktan sonra, biz sizi bırakır mıyız?
“Bizde ayrım yok”
Biz bunların ne menem olduğunu biliyoruz. Ve Kandil bizim Diyarbakır annelerimizin yavrularını kaçırdı mı? Bu şimdi, Edirne’de olan bir Selo var ya… 51 Kürt kardeşimizi, bunlar öldürdü mü? Hatta bu gençlerin üzerinden araba ile geçtiler. Onlar da Kürt’tü. Hani siz Kürtlere kıymet biçiyordunuz. Bunların derdi Kürt falan değil. Bak, açık söylüyorum. Onlar ne kadar Kürt ise biz o kadar Türk’üz. Biz; Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkes’iyle… Tüm kardeşlerimizi, yaratılanı severiz yaratandan ötürü severiz anlayışı ile seviyoruz. Bizde ayrım yok. Bizde bölücülük yok.
“Şimdi sırada İzmir var”
Ben şimdi buradan sesleniyorum, ülkemizin parası olanlarına. Artık hastalarınızı Cleveland’a göndermeyin. İşte Cleveland burada. Doktor ise doktorlarımız da onlardan geri değil. Modernite burada. Muhteşem bir hastane… Şimdi sırada İzmir var. İzmir’i de inşallah bayram öncesi yetiştirmeye çalışacağız. Orayı da açacağız…
Geçtiğimiz haftalarda Hatay’da inşasına başladığımız hastanenin temelinden bir fotoğraf karesi ile kendi aklınca bizi ters köşe yapmak isteyen, bir kendini bilmez vardı. İşte o hastane var ya… İnşallah bir buçuk ay içinde hizmete girecek. Bakalım, dalgasını geçtikleri temelin üzerinde yükselen hastane açıldığında, bunu yapanlar; çıkıp milletimizden özür dileme onurunu gösterebilecek mi?
“Bunlar geçmişte bunu yaptı”
Bugün yeni bir mücadelenin içindeyiz. 14 Mayıs’ta; ‘Türkiye Yüzyılı’nın müjdesini, milletimize, dostlarımıza vermenin mücadelesidir. Hazır mıyız buna? Cumhur İttifakı hazır mıyız? Siz hazırız derseniz bu iş biter. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun önüne türlü türlü engeller çıkarmak için çalışıyorlar. Ne yaptılar bunlar? Yedili bir masa kurdular. Kumar masası. Yetmedi. PKK ve FETÖ… Tüm terör örgütleri ile anlaştılar. O da yetmedi. Emperyalistlerin ve tefecilerin desteğini aldılar. Dikkat ederseniz. Bu koalisyonda her şey var. Ne ararsan bulunur, derde devadan gayrı… Ama milletin kendisi yok. Vizyon zaten yok… Bunların ülkeye ve millete vaatleri bulunmuyor. Tek yapacakları iş: Ortaklarının altına birer Cumhurbaşkanı Yardımcılığı koltuğu çekmek. Mavi boncuk dağıttıkları herkese bakanlık vermek. Kamudan atılan teröristleri yeniden devlete doldurmak. Hazineyi tam takır edip; ülkeyi yeniden işçi, memur ve emekli maaşı ödeyemez hale getirmek. Bunlar geçmişte bunu yaptı… Bunları ödeyebilmek için Türkiye’yi tekrar eski Hazine’nin başındaki ile beraber, bir sözcüleri var ya… Birlikte, otelde kapalı kapılar arkasında IMF ile görüştüler.
“IMF borcunu 2013’te sıfırladık”
Biz ne yaptık? Bu masanın etrafından olanlardan bir tanesi benim bir zamanlar bakanımdı. Davos’ta oturduk, IMF’nin başındaki ile konuşuyoruz. O, şimdi altılı masanın etrafında olan kişi de o zaman benim bakanım. Ve dedim ki ben, IMF’nin başındaki o zata: Bak dedim ikide bir Türkiye’ye adamlar gönderiyorsunuz. Türkiye’ye ben yönetiyorum, siz değil. Siz, taksitlerinizi almaya geliyor musunuz? Geliyorsunuz. Taksitinizi alıyor musunuz, alıyorsunuz. Devam ettik. 2013’te bu ödemeyi bitirdik. IMF’yi defettik. Ama CHP’ye sorarsan, ne diyor, ‘IMF ile görüşmemiz lazım.’ O sizin işiniz. Altılı masa… Rabbim size zaten size bu fırsatı vermeyecek de… Biz kendi kendimize yeteriz. 23 buçuk milyar dolar olan IMF borcunu 2013’te sıfırladık, bitti. O zaman Merkez Bankamızın rezervi de 22 buçuk milyar dolardı. Şimdi hamdolsun, 100 milyar doların üzerine, Merkez Bankası’nın rezervi çıktı.
“Devletin gelirlerine el koyunca maaşları kim ödeyecek?”
10-11 tane büyükşehir belediyeniz var. Yaptığınız bir şey var mı? İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de yaptıkları bir şey var mı? Yok. Yapamazlar. Yaparsa Cumhur İttifakı yapar. Şimdi bunlar, bir şey yapıyorlar. Nedir o? Her ortağa bir Cumhurbaşkanı Yardımcılığı vereceğiz diye kendileri söylemediler mi? Her gittiği yerde Bakanlık dağıtmaya başlamadı mı?.. Benim milletim, bu çocuk katilini dışarı çıkarma sözü verenlerle beraber olur mu? Bu Selo ile beraber olur mu? Onun için 14 Mayıs’a kaldı 28 gün. Durmak yok… Yurt dışından Bay Bay Kemal 300 milyar dolar getireceğim diyerek, ülkeyi tefecilere pazarlamıyor mu? Sen hangi makamdasın da şu anda tefeciler sana böyle bir parayı vereceğinin sözünü veriyor? Biz devlet yönetiyoruz. Peki sen, bakkal dükkanı bile yönetmedin. Tefeciler iki gün sonra, alacakları için devletin gelirlerine el koyunca maaşları kim ödeyecek?
Mesele, 14 Mayıs’ta milletimizin hangi siyaset dilini, hangi siyasetçi modelini tercih edeceğidir. Bir yanda bizim eser ve hizmet siyasetimiz var. Diğer yanda Bay Bay Kemal’in yalan, iftira, yıkım siyaseti var. Milletimizin ferasetine, irfanına, dirayetine hep güvendik. Hiç de hayal kırıklığına uğramadık.”