“Maalesef çok fazla travma geçirdik ve sadece kendimize güvenmeyi öğrendik. Biz de bunu yapacağız”
Yurtdışına kaçan Suriyeliler, ülkelerinin yıllar sonra Arap Birliği’ne dönmesi hakkındaki düşüncelerini dünya basınıyla paylaştı.
Rezzan Saffur, Washington Post’a “Uluslararası toplum bizi hayal kırıklığına uğrattı” dedi. 30 yaşındaki Suriye asıllı Britanyalı, hem Arap hem de Batı dünyasını eleştirerek “Çok daha fazlasını yapabilirlerdi” diye konuştu.
Halep ve Humus’taki ailesinin bombardıman, işkence ve hapis cezalarından mustarip olduğunu belirten insan hakları aktivisti, yakınlarının Türkiye ve Ürdün’de yaşadığını söyledi. Saffur, pek çok Suriyelinin uzun süredir “ihanete uğramış ve yüzüstü bırakılmış” gibi hissettiğini savundu.
Suriye’den Almanya’ya kaçan Vefa Ali Mustafa ise şu ifadeleri kullandı:
Esad pis suçlarından sorumlu tutulmuyor. Esad bunun yerine sanki son 12 yıldaki acılar hiç yaşanmamış, hiç kan dökülmemiş gibi karşılanıyor ve hatta ödüllendiriliyor.
Suriye yönetiminin 2013’te babasının ortadan kaybolmasından sorumlu olduğunu iddia eden Mustafa, Şam’la ilişkileri normalleştirmenin kurbanlara ve ailelerine ihanet olduğunu savundu:
Normalleşme barış getiremez.
Suriye Vatandaşlık Onuru ve Hakları Derneği’den Haya Atassi, Rusya istilasının ardından uluslararası toplumun Ukraynalılara verdiği desteğin kıyas yapan Suriyelileri rahatsız ettiğini vurguladı. Erkek kardeşinin yakalanmasının ardından Humus’tan kaçtığını ve İstanbul’la Lübnan’ın başkenti Beyrut arasında gidip geldiğini belirten Atassi, şu ifadeleri kullandı:
Maalesef çok fazla travma geçirdik ve sadece kendimize güvenmeyi öğrendik. Biz de bunu yapacağız.
Fransa’da yaşayan Suriyeli gazeteci Akil Hüseyin, Reuters’a Arap Birliği’nin Arap Baharı öncesi dönemin bir sembolü olduğunu ve bu nedenle Esad’ın tekrar kabul edilmesinin kendisini şaşırtmadığını söyledi.
Almanya’daki Suriyeli savaş suçlularının yargılanması için çabalayan avukat Enver El-Bunni, “Normalleşme adımı, Suriyelilerin umutsuzluğa kapılmasını ve hayal kırıklığı yaşamasını amaçlıyor” dedi. El-Bunni, Arap Birliği’ndeki ülkelerin liderlerinin insan hakları ve demokrasi karnelerinin de Esad gibi zayıf olduğunu savundu. Avukat, Körfez ülkelerinin Suriyeli isyancılara verdiği desteğin en nihayetinde muhalifleri radikalleştirdiğini, demokrasiyi savunan isyancıların bastırıldığını ve bu durumun Şam’ın işine geldiğini öne sürdü.
Suriye İç Savaşı 12. yılını geride bıraktı
12 yıl süren iç savaşta 350 binden fazla Suriyeli öldü. 14 milyon Suriyeli evini terk etmek zorunda kaldı. Suriye’nin Arap Birliği üyeliği, 2011’de protestoculara karşı sert tutumu ve ülkede başlayan iç savaş üzerine askıya alınmıştı.
Taraflar arasındaki buzlar son dönemde erimiş, Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad, 12 Nisan’da Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette mevkidaşı Faysal bin Ferhan’la görüşmüştü. Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleriyle Mısır, Ürdün ve Irak dışişleri bakanları da 14 Nisan’da Suudi Arabistan’da bir araya gelerek Suriye krizine ilişkin siyasi çözüm çabalarını masaya yatırmıştı.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde 19 Mayıs’ta düzenlenen 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’ne katılmıştı.
Esad, 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’ndeki konuşmasında, daima Arap dünyasının parçası olacaklarını belirtirken, diğer ülkelerin Suriye’nin içişlerine karışmaması gerektiğini söyledi.
57 yaşındaki lider, Türkiye’nin Suriye’de “yayılmacı Osmanlı zihniyetiyle hareket ederek tehlike” yarattığını da savundu.
Esad “Bu zirveyi çalkantılı bir dünyada gerçekleştiriyoruz” dedi ve Arap dünyasındaki yakınlaşmanın zirvede doruğa ulaştığını ifade etti.