Financial Times, Türkiye’nin Suriye kuzeyindeki varlığını ve bunu genişletme çabalarını ele alan bir makale yayımladı.
Financial Times’in makalesinde Türkiye’nin yerel yönetimler üzerindeki kontrolünün yanı sıra kamusal alandaki yansımaları, muhalifleri silahlandırması ve ordu haline getirmesi dahil Suriye kuzeyinde YPG’ye karşı operasyonun da yer aldığı birçok meseleye değinildi.
“Harekat ihtimali azaldı”
Batılı diplomatlara göre Türkiye’nin askeri bir operasyonu daha önce beklenenden daha düşük seviyede seyrediyor. Bunun nedenlerinden biri de Rusya, İran ve ABD’nin itirazları.
Rusya, İran ve ABD’nin yanı sıra son zamanlarda İsrail ve Fransa da Türkiye’nin Suriye kuzeyine yönelik olası harekatına karşı çıkan birtakım açıklamalarda bulunmuştu.
Bu görüşün aksine Suriye’deki Türk ordu yetkililerinin silahlı muhalif güçlere savaşa hazırlanmalarına dair çağrı yaptığı biliniyor. Suriye Milli Ordusu Siyasi Ofis Başkanı Mahmud Alito, Türkiye’nin sınır boyunca asker konuşlandırdığı ve silah yerleştirdiğinden bahsediyor.
Ancak Alito, Türkiye’nin bölgeye yeni bir operasyon olasılığını geçen ay daha yüksek gördüğünü vurguluyor.
“Türkiye YPG’ye karşı kararlı”
Öte yandan Türkiye, Suriye kuzeyinde bir YPG varlığı bulunmaması konusunda kararlı. YPG’nin söz konusu bölgede varlığını stabil hale getirip pekiştirmesi halinde bunun Türkiye devleti için önemli bir tehdit haline dönüşeceği ve Ankara’nın bunu istemediği biliniyor.
İran ve Rusya’nın da yer aldığı üçlü zirve sonrası Erdoğan bu konuda YPG varlığına karşı çıkan ifadeler kullanmıştı. Erdoğan şöyle demişti:
“Önümüzdeki dönemde de eli kanlı terör örgütlerine yönelik tavizsiz mücadelemizi sürdüreceğiz. Tel Rıfat ve Münbiç terör yatağı haline dönüşmüştür. Terör örgütünün sığındığı bu limanları temizlemenin vakti esasen çoktan gelmiştir “
Bu kapsamda Türkiye’nin yaklaşık 50 bin Suriyeli muhalifi askeri eğitime tabi tuttuğu biliniyor.
Financial Times ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünyanın dikkati Rusya’nın Ukrayna işgali üzerinde toplanmışken bu operasyonu bir fırsat olarak gördüğünü belirtiyor. Gazete, Erdoğan’ın seçimler öncesinde kendisine yönelik desteği artırmak için de bunu kullanabileceği üzerinde duruyor.
Türkiye’nin, Suriye kuzeyinde daha fazla toprağı YPG’den elde ederek ülkede bulunan yaklaşık 3.7 milyon Suriyeliyi güvenli bölgelere yerleştirmeyi hedeflediği öne sürülüyor.
Yeni bir operasyonun birçok yönden bazı risklerle karşı karşıya kalabileceği ifade ediliyor. Bu riskler Rusya tarafından destek gören Esed güçleri ile İran destekli milislerin Tel Rıfat ve Menbiç çevresinde konuşlandırılması olarak vurgulanıyor. Özellikle Tel Rıfat’ın Esed güçlerine bırakıldığı biliniyor.
Türkiye’nin Suriye kuzeyinde yerel yönetimlere etkisi
Rapora göre Türkiye’nin yerel yönetimler üzerindeki kontrolü giderek artıyor.
Bölgedeki halk diğer illere kıyasla burada daha güvende olduklarını dile getiriyor. Rusya ve Esed rejiminin varil bombalarından, kimyasal saldırılarından, kuşatmalarından ve insan hakları ihlallerinden kaçan Suriyeliler için Türkiye nüfuzu altındaki bölgeler daha güvenli görülüyor.
Ancak buradaki halk iç güvensizliğin yanı sıra sosyal ve ekonomik açmazlardan şikayet ediyor.
Öte yandan Ankara gözetimi altındaki bölgelerdeki okullarda öğrencilerin Türkçeyi ikinci bir dil olarak öğrendiği, Türkiye’nin hastaneler inşa ettiği ve elektrik tedarikinin Türkiye’den yapıldığı, para birimi olarak Türk lirasının kullanıldığı biliniyor. Türkiye’nin devlet posta servisi PTT, Suriyeli işçilerin maaşlarını ödemede ve banka hesaplarının kullanılması konusunda öne çıkıyor.