11.14.2024

Garibe Gezer’in işkence görüntüleri ortaya çıktı!

Kandıra Cezaevi’nde katledilen ve başsavcılık tarafından “yeterli delil bulunmadığı” gerekçesiyle dosyasına takipsizlik kararı verilen Garibe Gezer’in cezaevinde gördüğü işkencenin görüntüleri ortaya çıktı.

Mardin’in Nisebîn ilçesindeki sokağa çıkma yasaklarının ardından 2016 yılında Kütahya’ya giderken gözaltına alınarak tutuklanan ve sürgün edildiği Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde uğradığı tecavüz ve işkencenin ardından 9 Aralık 2021 günü katledilen Garibe Gezer’in işkence görüntülerine ulaşıldı. Garibe katledildikten sonra savcılık tarafından dosyaya gizlilik kararı getirilirken avukatların da soruşturmaya dahil olmaları engellenmişti.

 İşkence ve tecavüz AYM’ye taşındı

Avukatlarının bugüne dek yaptıkları tüm başvurulara “takipsizlik kararı” verilerek reddedilmesinin ardından avukatları, Garibe’nin maruz kaldığı işkence ve tecavüze ilişkin Anayasa’nın 17, 40, 36 ve 141’inci maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3, 6 ve 13’üncü maddesine kapsayacak şekilde 2022’nin Mart ayında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu. Ancak başvuruya dair şimdiye kadar olumlu ya da olumsuz bir dönüş yapılmadı.

Gardiyanlar yerlerde sürükledi

Garibe’nin cezaevinde maruz kaldığı işkence kamera kayıtlarına yansıdı. Ulaştığı görüntülerde Garibe, çok sayıda gardiyan ve cezaevi memurları tarafından kollarından çekilerek yerlerde sürüklendiği görülüyor. Yine görüntülerde işkenceye maruz kalan Garibe’nin yerde sürüklendiği esnada çığlık attığı da kameralara yansıyor.

Görüntülere rağmen takipsizlik kararı!

Garibe’nin avukatları Eren Keskin, Jiyan Kaya, Jiyan Tosun ve Elif Taşdöğen dün, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında, Garibe’nin katledilmesine dair açılan dosyanın tam 11 ay sonra sonuçlandığını duyurdu. Garibe’nin uğradığı işkencenin kanıtları olmasına rağmen, Garibe’nin dosyasına Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “yeterli delil bulunmadığı” gerekçesiyle “kovuşturmaya yer yok” kararı verildi. Avukatları ise sonuna kadar dosyanın takipçisi olacaklarını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracaklarını belirtti.