11.14.2024

Güney Afrika: Filistinliler ve insanlık için büyük bir zafer kazandık

Güney Afrika, İsrail aleyhine açılan soykırım davasında Uluslararası Adalet Divanının (ICJ) verdiği karar ne olursa olsun insanlık ve Filistinliler için büyük bir zafer kazanıldığını bildirdi.

Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı Sözcüsü Clayson Monyela, sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada, mahkemeye sunulan delillerin görmezden gelinemeyeceğini vurguladı.

Monyela, “Sonuç ne olursa olun, Güney Afrika, Filistinliler ve insanlık için büyük bir zafer kazandı. Onlara dünyanın en yüksek mahkemesi önünde bir ses verdik. ICJ hakimlerine ve dünya çapında izleyenlere sunulan delil görmezden gelinemez.” ifadesini kullandı.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, İsrail’in Gazze’deki fillerinin Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle ICJ’de açtığı davanın ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin duruşması bugün başladı.

Duruşmanın ilk günü, Güney Afrika’nın Amsterdam Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela’nın ülkesinin Divan’dan, İsrail aleyhine talep ettiği 9 ihtiyati tedbiri okumasının ardından sona erdi.

Yarınki duruşmada, İsrail heyeti savunma yapacak.

Güney Afrika’nın İsrail’e karşı ICJ’de açtığı “soykırım davası”

1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlalci devlet aleyhine ICJ’de dava açabiliyor.

Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de işlediği fiillerle Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık’ta ICJ’de dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.

Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle ICJ’den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken, duruşmaların tamamlanmasının ardından Divan, tarafların beyanlarını ve delillerini inceleyerek karar için müzakerelere başlıyor.

Kararın açıklanması için hakimleri bağlayan bir son tarih bulunmamakla birlikte, Divan’ın önceki yargılamalarına bakıldığında soykırım gibi aciliyet gerektiren durumlarda bu sürenin birkaç hafta olduğu görülüyor.