09.19.2024

Haaretz: “Gazze savaşında Erdoğan ve Türkiye kenara itildi”

İsrail’in tanınmış gazetelerinden Haaretz, Gazze savaşıyla başlayan bölgesel krizde Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kenarda kaldığını” savundu. 

Zvi Bar’el’in kaleme aldığı analizde, savaş sonrası Gazze Şeridi’nin yönetimine yönelik planlarla ilgili görüşmelerde Erdoğan’a yer açılmadığı öne sürüldü. 

Haberde, Erdoğan’ın 7 Ekim’de başlayan Gazze savaşının ardından İsrail’e ve Başbakan Binyamin Netanyahu’ya yönelik sert açıklamalar yaptığı hatırlatılırken, “İsrail karşıtı gösterilerin Türkiye’de rutin haline geldiği” belirtildi.

Yazıda, Azerbaycan devletine ait SOCAR enerji şirketine karşı geçen ay yapılan protestoya polisin müdahale ettiğine de dikkat çekildi. Gösterilerin ardından 13 kişi gözaltına alınmıştı.

Filistin yanlısı grupların düzenlediği eylemde, SOCAR’ın İstanbul’daki binasına boya fırlatılmıştı. Protestocular, şirketin İsrail’e Türkiye üzerinden petrol sattığını öne sürmüştü. 

SOCAR Türkiye’den yapılan açıklamadaysa “SOCAR’dan temin edilen ham petrolün hangi ülkelere sevk edildiği ve hangi amaçla kullanıldığına dair tarafımızca bir kontrol ve müdahale mümkün olmamaktadır” denmişti.

Analizde, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattının Türkiye için önemli olduğuna işaret edilerek, Erdoğan’ın buradaki akışı kesmek istemediği savunuldu. Bar’el, yazısında şu iddiaları paylaştı:

Türkiye’nin Ceyhan limanından geçen her bir varil Azeri petrolü Türkiye’ye 80 sent kazandırıyor. Dolayısıyla protestocuların taleplerine ve Türkiye’nin İsrail’e uyguladığı ekonomik yaptırımlara rağmen Azerbaycan petrolü, tankerlerle İsrail’e gitmeden önce Bakü’yü Tilbis ve Ceyhan’a bağlayan boru hattından akmaya devam ediyor.

Yazıda, Erdoğan’ın Fatih Erbakan liderliğindeki Yeniden Refah Partisi’nden (YRP) baskı gördüğü de ifade edildi. 31 Mart yerel seçimlerinde YRP’nin, gittikçe büyüyen muhafazakar bir kesimin desteğini alarak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) önemli şehirlerde oy kaybetmesine yol açtığını belirtildi.

Erbakan’ın İsrail’le ticaretin durdurulmasına yönelik talepleri hatırlatıldı. Ticaret Bakanlığı’ndan 2 Mayıs’ta yapılan açıklamada, İsrail’le ticaretin tamamen durdurulduğu bildirilmişti. Bakanlık nisanda da 54 ürün grubunun İsrail’e satışını kısıtlamıştı.

Yazıda ayrıca 31 Mart yerel seçimlerinde YRP’nin, gittikçe büyüyen muhafazakar bir kesimin desteğini alarak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) önemli şehirlerde oy kaybetmesine yol açtığına işaret edildi.

Analizde, Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden arasında anlaşmazlıklar yaşandığı da savunuldu. 

Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine onay vermeyi uzun süre geciktirdiği, ekimde ABD’ye ait bir savaş jetinin Suriye’de uçuşa yasak bölgeye giren Türk drone’unu vurduğu hatırlatıldı.

Olayın ardından Erdoğan, Suriye’deki ABD güçlerinin Türkiye için tehlike oluşturduğunu söylemiş, Biden da Türkiye’nin Suriye’deki askeri eylemlerini tehdit olarak gördüğünü belirtmişti.

Erdoğan’ın ayrıca İsrail’e verdiği destek nedeniyle de Biden’ı eleştirdiği hatırlatıldı. Cumhurbaşkanı, Biden’ın Gazze’de “bir samimiyet sınavı verdiğini” söylemişti.

Analizde, ABD ve Türkiye arasındaki 23 milyar dolarlık F-16 anlaşmasına rağmen, Ankara’nın Hamas’a verdiği destek ve Washington’a yönelttiği eleştiriler nedeniyle Ortadoğu’daki süreçte “kenara itildiği” savunuldu. 

Bar’el, yazısında şu değerlendirmelere yer verdi: 

Biden’ı eleştirmek, Erdoğan açısından seçmenlerini yatıştırmak için işlevselliğe sahip popülist bir reçete olsa da Hamas’la aynı safta yer alması ona pek fayda sağlamadı. Türkiye Cumhurbaşkanı, kendisini sadece ateşkes sağlamaya çalışan ulusal liderler çemberinin değil, aynı zamanda ABD öncülüğünde Gazze Şeridi’nin ‘savaş sonrası durumu’ için bölgesel güçlerle yapılan görüşmelerin de dışında buldu. Türkiye kenara itildi, ‘işleri kolaylaştıracak bir ülke’ olarak görülmüyor ve bu sadece Filistin meselesiyle sınırlı değil.

Bunlara ek olarak Türkiye’nin son iki yılda Ortadoğu ve Körfez ülkeleriyle ilişkilerini düzelttiğine dikkat çekildi. 

Savaştan önce Türkiye’nin Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve İsrail’le ilişkilerini tekrar geliştirdiği ancak bu ülkelerin Ankara yönetimine “şüpheyle baktığı” savunuldu. 

Bar’el analizini şu yorumlarla noktaladı: 

Sonuç olarak bölge ülkeleri ve ABD askeri bir ittifak kurmaya çalışırken, kendisini Doğu’yla Batı arasında bir köprü şeklinde tanımlayan Türkiye bir ortak olarak görülmüyor. Erdoğan, Türkiye’yi olması gerektiğini düşündüğü bölgesel ve küresel güç haline getirmekte halen zorlanıyor.