Türkiye iş dünyası temsilcileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya ziyaretinde Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin de gündeme gelmesini talep ediyor.
Aram Ekin Duran
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Kasım Cuma günü Almanya’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirecek. Ziyaret kapsamında Erdoğan’ın Almanya Cumhurbaşkanı Walter Steinmeier ve Başbakan Olaf Scholz ile bir araya gelmesi planlanıyor. Liderlerin İsrail-Hamas savaşı ve Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki göç politikaları başta olmak üzere pek çok kritik konuyu ele alması bekleniyor.
Türkiye iş dünyası ise kritik bir dönemde Türkiye ve Almanya arasında gerçekleştirilecek bu en üst düzey temaslarda, Gümrük Birliği konusunun da ele alınmasını talep ediyor. DW Türkçe’ye konuşan iş dünyası temsilcileri, Avrupa Birliği’nden 1 Ocak 1996 tarihinde üye olduğu Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesini ve AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı Serbest Ticaret Antlaşmaları’na (STA) Türkiye’nin de taraf kabul edilmesini istiyor. Bu konuda AB’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’nın tavrının belirleyici olacağı belirtiliyor.
20 yılda 11,5 milyar dolar yatırım
Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK) verilerine göre, Alman şirketler AKP’nin hükümete geldiği 2002 yılından bu yana Türkiye’ye yaklaşık 11,5 milyar dolar yatırım yaptı. Türkiye’deki Alman sermayeli şirket sayısı ise 8 bini aşmış durumda. Alman şirketleri Türkiye’de endüstriyel üretim başta olmak üzere perakende, toptan satış ve lojistik ve dağıtıma varana kadar farklı alanlarda faaliyet gösteriyor.
Ticarette Türkiye lehine yükseliş var
İki ülke arasındaki dış ticaret ilişkilerine bakıldığında, son yıllarda siyasi ve diplomatik gerilimlere rağmen, karşılıklı ticaretin artan bir ivmeyle devam ettiği görülüyor. 2022 yılı sonu itibariyle iki ülke arasındaki dış ticaret toplam 45 milyar doları aştı. Bu dönemde Türkiye’nin Almanya’ya ihracatı 21 milyar dolar, Almanya’dan ithalatı ise 24 milyar dolar olarak geçekleşti.
Son 10 yılda Türkiye’nin Almanya ile ticaretteki açığı, 11 milyar dolardan 3 milyar dolar seviyesine kadar geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 Ocak-Eylül döneminde ise Almanya 15,9 milyar dolar ile Türkiye’nin ihracatında ilk sırada yer aldı. İthalatta ise aynı dönemde 24,2 milyar dolar ile Rusya ve Çin’in ardından üçüncü sırada yer aldı.
“100 milyar dolar ticarete ulaşabiliriz”
DW Türkçe’ye konuşan İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Almanya ve Türkiye’nin ekonomik ve ticari ilişkiler açısından çok köklü ve sağlam ilişkilere sahip olduğunu belirterek, “Türkiye’nin en büyük ticari partnerleri içerisinde Almanya öne çıkıyor. Çünkü Rusya ve Çin ile ticarette yüklü bir ticaret açığı veriyoruz. Ama Almanya ile dengeli bir ticaretimiz var” diye konuşuyor.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ile Almanya ile Türkiye arasındaki ticaretin çok kısa sürede 45 milyar dolardan 100 milyar dolar seviyesine çıkabileceğini vurgulayan Zeytinoğlu, “Belki Cumhurbaşkanımızın Almanya ziyaretinde bu konuya ilişkin bir gelişme sağlanabilir diye umuyoruz” diyor.
Almanya ve Türkiye’nin karşılıklı olarak birbirine ihtiyaç duyduğu pek çok sektör olduğunu, her iki ülkede de çok ciddi yatırımlara ve ortaklıklara imza atıldığını hatırlatan İKV Başkanı, “Türkiye Almanya’nın teknolojik ve finansal gücünü, Almanya ise Türkiye’nin jeopolitik gücünü ve etki alanını kullanabilir. Birlikte Gümrük Birliği konusunda yeni bir sinerji yaratabiliriz. AB, pek çok üçüncü ülke ile STA imzalarken, Gümrük Birliği üyesi olan Türkiye’yi dışarıda bırakarak çok ciddi bir haksızlık yapıyor. Bu kararlarda bizim de masada olmamız lazım” değerlendirmesinde bulunuyor.
Yeşil enerjide de iş birliği artıyor
Türkiye’nin Almanya’ya ihracatında otomotiv ve tedarik sanayi, tekstil ve hazır giyim, gıda ürünleri, kazanlar, makineler ve mekanik ekipmanlar, demir-çelik ve alüminyum ürünleri öne çıkıyor. Almanya’dan ithalatta ise kazanlar, makineler ve mekanik ekipmanlar gibi sanayi ürünleri, motorlu kara taşıtları, plastik ve plastik ürünler, hava taşıtları, kimyasallar, tıbbi eşya ve ürünleri ilk sıralarda yer alıyor.
Son yıllarda ise geleneksel ticaret alanlarının yanında, iki ülke arasında yeşil dönüşüm odaklı iş birlikleri de öne çıkmaya başladı. Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Almanya Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı (BMWK) tarafından kurulan ve 2012 yılından bu yana faaliyet gösteren Alman-Türk Enerji Ortaklığı (DTEP), Türkiye’deki enerji sisteminin dönüşümü sürecinde siyaset, iş dünyası, bilim ve sivil toplum arasında fikir ve bilgi alışverişi sağlamak üzere çalışıyor. Keza Enercon veya Nordex gibi Alman rüzgâr türbini üreticilerinin Türkiye’de büyük üretim tesisleri bulunuyor.
“Önemli pazarlarda kayıp yaşıyoruz”
DW Türkçe’ye konuşan Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) Onursal Başkanı Bülent Aymen, Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne üye olmasının ardından 25 yılı aşkın süre geçtiğini ve bu süre zarfında küresel ticaretin yeni baştan şekillendiğini hatırlatıyor. “Zaten ilk yapıldığında da bazı siyasi nedenlerle eksik yapılmış olan bu anlaşma, artık ihtiyaçları karşılamıyor” diyor.
Özellikle AB’nin yaptığı STA’ların Türkiye’yi kapsamaması nedeniyle dış pazarlarda çok ciddi kayıplar yaşadıklarını ifade eden Bülent Aymen, “Güney Afrika ve Cezayir gibi Türk mallarını çok rahatlıkla satabileceğimiz önemli pazarlara, AB’nin yaptığı tek taraflı anlaşmalar nedeni ile rahat giremiyoruz. Gümrük Birliği anlaşmasının yeni baştan ele alınması gerekiyor” diye konuşuyor.
Öte yandan 17 Kasım’da Almanya’daki liderler buluşmasında Gümrük Birliği konusunu gölgede bırakacak bir siyasi gündem olduğuna da işaret eden Aymen, “Oysa bu konu Türkiye iş dünyası için çok acil ve önemli bir konu. Umarım liderler zirvesinde mutlaka masaya gelecek konulardan biri olur” diyor.
AB’den “Zorlu konular var” açıklaması gelmişti
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Temmuz ayı sonunda Avusturya’nın Salzburg kentinde düzenlenen bir panelde AB’ye Gümrük Birliği anlaşmasını, tarım ürünleri ve hizmetleri kapsayacak şekilde güncelleme çağrısı yapmıştı.
AB’nin gümrüklerden sorumlu komiseri Paolo Gentiloni ise Şimşek’in bu talebine, “Bu bağlamda masaya yatırılacak zorlu konular var. Yaz sonrası ekiplerimiz konuyu inceleyecek ve Türkiye’den gelen yeni sinyaller sonrası ilerleme kaydetmemizin mümkün olup olmadığını göreceğiz” yanıtını vermişti.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise 10 Ekim’de Brüksel’de düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi’nin (EPC) düzenlediği “Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin güncellenmesi: Değişen çağa uyum sağlamak” başlıklı etkinlikte yaptığı konuşmada, Gümrük Birliği’nin küresel ekonominin gerçeklerine ve ortaklık ruhuna uygun bir şekilde güncellenmesi gerektiğini söylemişti.
Bolat, bu konuda AB Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ve AB Komisyonu Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ile yapıcı görüşmeler yaptığını da sözlerine eklemişti.
Aram Ekin Duran AB, Türkiye ve Ortadoğu ekonomilerine odaklanan ekonomi muhabiri.