11.14.2024

İşgalci İsrail’e açılan ‘soykırım’ davası başlıyor: TBMM heyeti de Lahey’de

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail’e ‘soykırım’ iddiasıyla açtığı dava bugün Hollanda’nın Lahey kentinde görülmeye başlıyor. TBMM’den bir heyet de davayı takip etmek için dün akşam kente gitti.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin 7 Ekim 2023’te başlayan saldırılara işaret ederek Gazze’deki Filistin halkına ‘soykırım’ yaptığı gerekçesiyle İsrail hakkında açtığı dava, Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı’nda bugün görülmeye başlanacak

BBC Türkçe’de Yusuf Özkan’ın haberine göre, Lahey’deki Barış Sarayı’nda (Vredespaleis) yerel saatle 10:00’da (TSİ 12.00) başlayacak duruşmanın ilk gününde, Güney Afrika, soykırım suçlamasına ilişkin savlarını sözlü olarak dile getirecek. Güney Afrika öncelikli olarak İsrail’in Gazze’deki tüm askeri operasyonlarının derhal askıya alınması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istiyor. Yüksek Mahkeme öncelikli olarak bu talebi ele alacak. Cuma günü de, İsrail, hakkındaki suçlamalara ilişkin sözlü savunma yapacak

İsrail’in talebi üzerine bugün ve yarın yapılacak sözlü oturumlar, birer saat uzatıldı. Duruşmalar, iki gün boyunca 10:00 – 13:00 (TSİ 12.00 – 15.00) saatleri arasında görülecek ve Uluslararası Adalet Divanı’nın internet sitesinden canlı olarak izlenebilecek.

TBMM HEYETİ DE DAVAYI TAKİP ETMEK İÇİN LAHEY’E GİTTİ

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel başkanlığındaki heyet de Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı ‘soykırım’ davasındaki duruşmaları takip etmek üzere dün Lahey’e gitti.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel, Divan’daki duruşmaları takip etmek ve temaslarda bulunmak üzere, Avrupa Birliği (AB) Karma Parlamento Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel ve Anayasa Komisyon Üyesi ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile Hollanda’nın idari başkenti Lahey’e ulaştı.

Yüksel AA’ya yaptığı açıklamada, bugün başlayacak duruşmaların Güney Afrika’nın ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin olduğunu ve 2 gün süreceğini belirterek, bu süre zarfında dünyanın birçok yerinden davayı takip edecek hükümet yetkilileri, diplomatlar, insan hakları kurumlarından temsilciler ve hukukçularla da temaslarda bulunacaklarını kaydetti.

“Güney Afrika’nın İsrail aleyhine yaptığı başvuruyu memnuniyetle karşılıyoruz” diyen Yüksel, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Filistin topraklarındaki uluslararası hukuk ihlallerinin artarak devam ettiğini kaydetti. Yüksel, Güney Afrika’nın İsrail aleyhinde dava açarak ihlallerin durdurulmasına yönelik attığı adımın önemli olduğunu dile getirdi.

İSRAİL’İ ESKİ YÜKSEK MAHKEME BAŞKANI TEMSİL EDECEK

Güney Afrika tarafından 29 Aralık’ta açılan davada, İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin ‘soykırım niteliğinde’ olduğu ifade edilmişti. Dava dilekçesinde, İsrail’in ‘Gazze’deki Filistinlileri daha geniş bir ulusal, ırksal ve etnik grubun parçası olarak yok etmeye yönelik özel bir niyete’ sahip olduğu savunulmuştu. İsrail’in BM Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini belirten Güney Afrika, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarının derhal askıya alınması için ihtiyati tedbir kararı çıkarılmasını istedi. Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail hükümetinin Gazze’deki uygulamalarını kendi ülkesindeki ‘Apartheid rejimiyle’ kıyaslıyor.

Lahey’de görülecek duruşmalarda İsrail’i eski yüksek mahkeme başkanı Aharon Barak temsil edecek. İsrail hükümeti, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin iddialarına sert bir dille karşı çıkıyor.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat, sosyal medya platformu X aracılığıyla yaptığı açıklamada, “İsrail, Güney Afrika tarafından yayılan kan iftirasını ve Uluslararası Adalet Divanı’na başvurusunu tiksintiyle reddediyor” dedi. Sözcü Güney Afrika‘yı ‘İsrail Devleti’nin yıkılması çağrısında bulunan bir terör örgütüyle işbirliği yapmakla’ da suçladı.

Haiat, “Güney Afrika’nın iddiası hem fiili hem de hukuki dayanaktan yoksundur, ve Mahkeme’nin alçakça ve aşağılayıcı bir şekilde istismar edilmesini teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı. Güney Afrika’nın bu girişimi, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve diğer hükümet yetkilileri tarafından da tepkiyle karşılandı