İşgalci İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe (Iron Dome), son İsrail-Filistin çatışmasında atılan füze ve roketlerin bazılarını önleyebilse de yoğun roket atışına maruz kalması ve operasyonel olarak kısıtlı olması nedeniyle zorlanıyor.
İsrail ile İzzeddin el-Kassam Tugaylarının başı çektiği Filistinli gruplar arasındaki çatışmalarda, İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe yeniden gündeme geldi.
“Sistem doyuma ulaştığında etkisiz hale gelebiliyor”
Özellikle farklı alanlardan eş zamanlı seri füze veya roket atışlarıyla sistemin doyuma ulaşması halinde, Demir Kubbe kalkanı yetersiz kalabiliyor.
Ayrıca saldırıyı yapanların silah ve mühimmat konusunda envanterini genişletmesiyle de İsrail’i hedef alan mühimmatın tespit ve imhası için etkin biçimde çalışması zor hale geliyor.
İsrail’in içinde bulunduğu asimetrik çatışma kapsamında, Demir Kubbe’nin mücadele ettiği füze ve roketlerin imalatı ile İsrail’in tehditler ve önleyici sistemlerin geliştirilmesi için ihtiyaç duyduğu teknolojik gereksinimlerin arasında maliyet ve hız bakımından bir uçurum mevcut.
Sisteminin tamamının batarya başına 100 milyon dolar maliyeti olduğu belirtilirken, Demir Kubbe’nin tek bir roketi dahi önleme maliyetinin 20 bin ila 100 bin dolar arasında değişebildiği ancak saldırıda engellenen en ucuz roketlerin maliyetinin ise 100 doları aşmadığı ifade ediliyor.
Buradaki maliyet asimetrisi, İsrail’in bölgede özelikle Hamas ve Hizbullah gibi aktörlerle ilişkilerinde ana dinamiklerden birini oluşturuyor. Bu nedenle İsrail’in en ileri hava savunma teknolojisinin, Hamas ve İslami Cihad gibi örgütlerin birçoğu atölye şartlarında üretilen füze ve roketlerinin niceliği karşısında bazen yetersiz kaldığı görülüyor.
“Nicelik olarak çok fazla roketin İsrail’e atılması Demir Kubbe’yi sınırlıyor”
Hasan Kalyoncu Üniversitesinden Doç. Dr. Murat Aslan, entegre bir hava savunma sistemi olan Demir Kubbe’nin sensörler aracılığıyla İHA, roket veya herhangi bir uçuş gerçekleştiren hedefi tespit edip, otomatik olarak atış kontrol sistemi aracılığıyla lançerlere aktardığını dile getirdi.
Aslan, bu sistemde hedefin otomasyon zihniyetiyle etki altına alındığına işaret ederek, Teknik olarak bu tip hava savunma sistemlerinde aynı anda radarın takip edebileceği hedef sayısıyla lançerin kilitlenebileceği hedef sayısı sınırlı. Aynı anda Hamas, daha doğrusu 20 dakika içerisinde 5 bin civarında roket attığı takdirde, sistem sadece bir miktarına angaje olabilir ancak diğerleri teknik kapasitesinin kısıtlı olması nedeniyle kaçırılacaktır. dedi.
Bir diğer hususun da lançerlerin mühimmatın doldurulması suretiyle hedefe angaje edilmesi olduğunu aktaran Aslan, lançerlerdeki mühimmatın bitmesi durumunda onların tekrar tamamlanması sürecinin zaman aldığına dikkati çekti. Aslan, “Otomasyonun net olarak gerçekleştirilmiş doğruluk yüzdesi yüksek ancak niceliksel bağlamda roket sayısının fazla olması sistemi tehdit ediyor.” ifadesini kullandı.