04.29.2024

İstiklal Marşı Ne Zaman Kabul Edildi? Hangi Savaştan Sonra Yazıldı?

İstiklal Marşı hangi tarihte kabul edildi? Ulusal marşımızın kabul ediliş hikayesi nedir? Milli marş kültürünü ne zaman benimsendi?

Milletimizin bağımsızlık mücadelesinin simgesi ve milli mutabakat metni olan İstiklal Marşı’mızın kendisi olduğu kadar yazılış hikayesi de bir o kadar kıymetlidir. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından şanlı ordumuza yazılan şiir, 12 Mart 1921’de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından “İstiklal Marşı” olarak kabul edildi. Peki “Milli Marş” kavramı kültürümüze ne zaman ve nasıl girdi?

Osmanlı’da Batılılaşma ve Milli Marş

Osmanlı Imparatorluğu’nda milli marş kavramından önce “padişah marşları” veya “resmi marşlar” adıyla bilenen marşlar vardı. İmparatorluğun 19. yüzyıla kadar resmi marşı olmadı. Osmanlı da “batılılaşma” hareketlerinin başlaması ve özellikle Avrupa devlet temsilcileriyle yapılan karşılaşmalarda bu ihtiyacın doğması üzerine II. Mahmut döneminde ilk milli marş olan Mahmudiye Marşı bestelendi. Daha sonraki süreçlerde ise Padişah Abdülmecid için Mecidiye Marşı, Abdülaziz için Aziziye Marşı, II. Abdülhamid için Hamidiye Marşı ve Sultan Mehmet Reşat için ise Reşadiye Marşı bestelendi.

Heyet-i İrşadiyye ve Milli Marş İhtiyacı

Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi döneminde Heyet-i İrşadiyye adında bir heyet kuruldu. Bu heyetin görevi toplumu gezip Milli Mücadele’nin haklı bir dava olduğunu anlatmak ve mücadeleye karşı bulunanları mücadele taraftarı hâline getirmekti. Heyet-i İrşadiyye’nin bir gezi anında edindiği izlenimler onları bir milli marş yazılması gerektiği düşüncesine itti. Bu nedenle dönemin Erkan-ı Harbiye (Genelkurmay) Reis Vekili Miralay İsmet İnönü’ye bu ihtiyacı dile getirerek ilk defa meseleyi resmi olarak gündeme getirdiler. İsmet İnönü, konuyu İcra Vekilleri Heyeti’nde (Bakanlar Kurulu) açmış ve ardından meseleyi Maarif Vekaleti’ne (Milli Eğitim Bakanlığı) bıraktı. Maarif Vekaleti Vekili Rıza Nur’un imzasını taşıyan 18 Eylül 1920’de tüm valiliklere iletilen ve daha sonra Hakimiyet-i Milliye gazetesinde yayımlanan bir genelge ile milli marşın şartları belirtilerek bu konuda bir yarışma yapılacağı ilan edildi. 500 lira para ödülü konuldu. Yarışma için belirlenen başvuru zarfında toplam 724 şiir gönderildi.

İstiklal Marşı Nasıl Yazıldı?

Milli Marşı için düzenlenen yarışmaya gönderilenler arasında milli marş güftesi olmaya layık bir şiir bulunmadı. Bunun üzerine dönemin Maarif Vekili olan Hamdullah Suphi Tanrıöver, Balıkesir Mebusu Hasan Basri Çantay’a böyle bir şiirin yazılmasını Mehmet Akif’ten beklediğini söylemesi için aracı olmasını ister. Çantay, Mehmet Akif’in para ödülü nedeniyle yarışmaya katılmak istemediğini ifade eder. Hamdullah Suphi ise Mehmet Akif için bu şartın kaldırılabileceğini söyler.

Mehmet Akif Ersoy, arkadaşlarının ısrarı sonucu ödülü almamak kaydıyla yarışmaya katılır. O dönemde kendisinin bir paltosu olmadığı için Prof. Dr Refik Kolaylı’nın paltosunu ödünç alacak kadar maddi durumu kötüydü. Buna rağmen Akif’in vaat edilen ödülü kabul etmemesi ve “Milli Marş para ile yazılmaz” demesi onun ne kadar yüce bir gönüle sahip olduğunu göstermektedir.

Mehmet Akif şiirini yazmak için Taceddin Dergahı’na kapanır. Eserini tamamladıktan sonra Maarif Vekaleti (Milli Eğitim Bakanlığı)’ne gönderir. İman ruhu ve vecd hali ile yazılmış olan İstiklal Marşı’mız, “Kahraman Ordumuza” ithafıyla ilk kez Sebilürreşad Dergisi’nde (17 Şubat 1337/1921; sy:468) ve dört gün sonra da Açıksöz Gazetesi’nde yayınlanmıştır.

Konya mebusu Hafız Bekir Efendi, Cemal Kuntay’a ” “Âkif, bir gece birden uyanır, kâğıt arar, bulamayınca kurşun kalemiyle yer yatağının sağındaki duvara marşın “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım” mısrasıyla başlayan kıtasını yazar.” diyerek Mehmet Akif’in İstiklal Marşı’nı nasıl yazdığını anlatır.

İstiklal Marşı Ne Zaman Kabul Edildi?

Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Mart 1921’de Başkanvekili İstanbul Milletvekili Dr. Adnan Adıvar başkanlığında yapılan toplantıda Mehmet Akif’in şiiriyle birlikte toplam 7 şiir meclise sunulur. İstiklal Marşı ilk kez dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından Meclis kürsüsünden okunur. “Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” dizesiyle başlayan şiirin 10 kıtası alkışlar eşliğinde okunur.

O gün mecliste yapılan oylamada Mehmet Akif’in şiiri birinci çıkar ve meclis tarafından “Milli Marş ” ilan edilir.

Mehmet Akif Ve Yeni Bir Şiir Yazma Teklifi

Yıllar geçtikten sonra Mehmet Akif Ersoy’a İstiklal Marşı’nın eskidigini yeni bir tane yazmak gerektiği ifade edilince hasta yatağından hışımla doğrularak şu ibretlik sözleri söyleyecektir: “O şiir milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Binbir fecayi (facialar) karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halas (kurtuluş) dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır… O şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lâzım. O şiir artık benim değil, milletin malıdır. Benim, millete en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın!”

İstiklal Marşı Hangi Savaştan Sonra Yazıldı?

İstiklal Marşı I. İnönü Savaşı’nın kazanılmasının ardından kabul edildi. 6 ocak 1921 tarihinde yapılan muharebeden sonra 12 Mart 1921’de İstiklal Marşı kabul edildi.

500 Lira Darülmesai’ye Bağışlandı

İstiklal Marşı’’nın kabulünden sonra para ödülünü kabul etmesinin yarışmanın şartları arasında olduğunun söylenmesinin ardından Mehmet Akif bu parayı o dönemin yoksul kadın ve çocuklarına iş öğreten Darülmesai’ye bağışladı. Bu bağış 17 Mart 1921 tarihli Hakimiyet-i Milliye gazetesinde, “Teberru: Burdur mebusu, şairi muhterem Mehmet Akif Beyefendi’nin Büyük Millet Meclisinde kabul edilen İstiklal Marşı için mahsus 500 lira mükafatı nakdiyeyi, müşarünileyh fakir İslam kadın ve çocuklarına iş öğreterek sefaletlerine nihayet vermek emeliyle teşekkül eden Darülmesai menfaatine hediye eylemiştir.” ifadeleriyle yer aldı.