31 Mart seçimleri sonrası AKP’nin yaşadığı oy kaybının gerekçeleri arasında gösterilen kamu harcamalarına karşı, cezai yaptırımların da bulunduğu bir tasarruf programı açıklandı. Programla ne kadar bir tasarruf hedeflendiği duyurulmadı.
Hükümete yakın medya organlarına konuşan yorumcular, 100 milyar yani yaklaşık 3 milyar dolarlık bir tasarruf hedeflendiğini ileri sürüyor.
Programda deprem harcamaları dışarıda tutularak mal ve hizmet alım ödeneklerinde yüzde 10, yatırım ödeneklerinde ise yüzde 15 oranında kesinti yapılacağı açıklandı.
Cumhuriyet Halk Partisi bu başlıklardaki kesintilerle CHP’li belediyelerin hedeflendiğini öne sürdü.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel, “Kamu yatırımlarında, mal ve hizmet alımlarında kesintiler yapılması öngörülüyor. Bu pakette asıl hedef yerel seçimlerde 1. parti olan CHP’yi zayıflatmak ve CHP’li belediyeleri iş yapamaz hale getirmektir.” paylaşımını yaptı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından yapılan yapılan sunumda, kamuda tasarruf hedeflenen alanlar sekiz ana başlıkta toplanıyor.
Bunlar arasında kamu görevlilerinin kullandığı taşıtlar, kamuya ait binalar ve kamu istihdamı başta geliyor.
Son yerel seçim sonrası belediyelerin partiler arasında değişmesi sürecinde, özellikle taşıtlar ve binalara ilişkin harcamalar israf iddiaları olarak gündeme getirildi.
Tasarruf tedbirleri sunumunu yapan Bakan Şimşek, “Kamuda ambulans, savunma, güvenlik gibi alanlardaki zorunlu ihtiyaçlar hariç, yeni araç satın almayı ve kiralamayı 3 yıl süreyle durduruyoruz” diyerek bu başlıktaki tedbiri özetledi.
İktidar, buna ek olarak kamu görevlilerinin yabancı menşeili araç kullanımını da yasaklıyor.
Tasarruf paketindeki bu madde 2021 yılındaki tasarruf genelgesinde de aynen yer alıyordu.
2021 genelgesinde “Makam ve hizmetler ile ambulanslar hariç olmak üzere, hibe dahil her ne suretle olursa olsun yabancı menşeli taşıt edinilmeyecek” ifadesi yer alıyordu.
Bakanlık deprem riski istinası ile kamunun yeni bina yapımı ve alımını da 3 yıl süreyle durduruyor. Yeni bina kiralanmaması ve kiralık kamu binalarının sözleşmelerinin de yenilenmemesi isteniyor.
2021 tasarruf genelgesinde de benzer şekilde “Yurt içinde ve yurt dışında hiçbir surette hizmet binası, alınmaması ve kiralanmaması” maddesi yer alıyordu.
‘Yönetim kurulu ücretlerine sınır’
Kamuda işe alımlar başlığında da bir dizi tasarruf önlemine gidiliyor. Buna göre 3 yıl boyunca kamu kurumlarına emekli olan personel sayısı kadar alım yapılabilecek.
Bu başlıktaki dikkat çeken bir başka madde, kamuda çalışanların yönetim kurulu ücretlerine getirilen sınır. Bu tavan sınırın ne olduğu açıklanmadı.
Bu maddeyle farklı kurul görevlerinden birden fazla maaş almayı bitirmek hedefleniyor.
Şimşek, bu başlıkta “Münferit olarak, devletin bazı özel kuruluşlardaki payına binaen alınan ücretlerin, sınırı aşan kısımlarını bütçeye gelir olarak kaydedeceğiz” dedi ve bu değişiklik için Meclis’in düzenleme yapması gerektiğini kaydetti.
Kamu kurumlarının hizmet içi faaliyetlerinin oteller gibi özel sektör işletmelerinde yapılmasının da önü kapatılıyor. Bakanlık kamu tesislerinin kullanılması çağrısını yapıyor.
Bunlarla birlikte, sokak ışıklandırmalarında LED aydınlatma kullanma ve haberleşme ve arşivlemenin elektronik ortama taşınması hedefleniyor.
Bakan Şimşek tedbirlerin Türkiye Büyük Millet Meclisi dışında tüm kamu kurum ve kuruluşları kapsadığını da söyledi.
İzleme ve yaptırım başlığı
Açıklanan tasarruf paketinin önceki örneklerinden önemli bir farkı, tedbirlerin izleneceği ve takip edileceği taahhütü olarak görünüyor.
Bu anlamda daha önce uygulamaya geçen Kamu Filo Yönetim Sistemi’nin yanında Tasarruf Tedbirleri Bilgi Sistemi uygulaması da başlıyor.
Tasarruf paketindeki tedbir başlıklarına uyulmaması halinde ise “idari yaptırım ve para cezası” uygulanacağı taahhüt ediliyor.
Buna göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yapacağı izleme ve denetim faaliyeti, gerekli durumlarda Cumhurbaşkanlığı’na raporlanacak.
Yaptırım Cumhurbaşkanlığı ve ilgili kurumlarca uygulanacak.
Tedbir paketi nasıl yorumlandı?
Hükümetin tedbir programına ilişkin açıklama yapan Eğitim Sen, “Gerçek öğretmen ihtiyacı kadar atama yapılmalıdır” mesajı paylaştı.
Sendika, Bakanlığın, “emekli olan personel sayısı kadar alım yapılabilecek” düzenlemesinin 20 bin öğretmen atamasına karşılık geldiğini hesapladı. 2023 yılında 45’e yakın öğretmen atanmıştı.
Eski AKP milletvekili Şamil Tayyar, tasarrufun maddi getirisinden çok “milletin gözüne sokar gibi yapılan verimsiz, görgüsüz ve fuzuli harcamaların kesilmesi, toplumsal psikolojinin rehabilitasyonu açısından kayda değer” olduğunu savundu.
Ekonomist Uğur Gürses de önlemlerin sayısal büyüklüğünün açıklamada olmamasına dikkat çekti ve “Kamuoyunun ölçebileceği kriter ‘gözlenebilir’ uygulamalar olacak” değerlendirmesini yaptı.
Ekonomist Mahfi Eğilmez de pakette “doğru önlemler” bulunduğunu ifade ettiği X paylaşımında, “Bununla birlikte tasarruf önlemleri saray harcamalarını, uçaklarını, konvoylarını, korumalarını kapsamadığı sürece fazlaca işe yaramaz” değerlendirmesini yapıyor.
Hazine’de ve Dünya Bankası’nda üst düzey görevler yapmış olan Coşkun Cangöz de tedbirlere ilişkin değerlendirmesinde, programın birçok başlıkta 2024’e değil 2025 yılına yansıyacağını öngörüyor.
Cangöz, beklenen reformların Kamu İhale Kanunu ve KİT yönetişim düzenlemesiyle sınırlı kaldığına dikkat çekiyor ve “İyi koşullarda 150 milyar TL’lik bir harcama tasarrufu olması durumunda bütçe açığı yine de yüzde 6’nın üzerinde gerçekleşir ki, enflasyona ve kura bağlı yukarı yönlü riskler de mevcut.” mesajı veriyor.
Tedbir paketindeki bazı diğer başlıklar
● Temsil ve tanıtma ödeneklerinde 2024 yılında yüzde 25 kesinti yapılması, devam eden yıllarda da bunun baz alınması
● Uluslararası toplantılar ve milli bayramlar hariç; gezi, kokteyl, yemek vb. faaliyet düzenlenmemesi
● Ajanda, takvim, plaket, eşantiyon türü hediyelerin verilmesinin yasaklanması
● Zorunlu haller hariç, demirbaş alımlarının 3 yıl süreyle durdurulması
● Makina ve teçhizatın ekonomik ömrü tamamlanmadan elden çıkarılmaması
● Kamu alımlarının DMO aracılığıyla yapılmasının esas olması