11.14.2024

Konut ve araç satışında yeni dönem

Ticaret Bakanı Ömer Bolat “Emlakta, ilan sitelerinde doğrulanmış ilan dönemine geçilecek. Böylece ilan sitelerinde gördüğünüz ilanların hiçbiri katakulli ya da tüketiciyi aldatmaya yönelik olmayacak. Otomotivde de aynı sistemi getireceğiz.” dedi.

Bolat, Kayseri’de gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, 3 Haziran 2023’te göreve atandıktan sonra 2028 vizyon programını açıkladıklarını, bu program kapsamında mal ihracatında 375 milyar dolar, hizmet ihracatında 200 milyar dolar hedeflediklerini, bu 5 yıllık programın altını çeşitli destekleme programı ve stratejilerle doldurduklarını anlattı.

Ömer Bolat, bir soru üzerine, “İnşallah 15 Eylül’de yeni bir düzenleme başlayacak. Emlakta, ilan sitelerinde doğrulanmış ilan dönemine geçilecek. Böylece ilan sitelerinde gördüğünüz ilanların hiçbiri katakulli ya da tüketiciyi aldatmaya yönelik olmayacak.

EMLAKÇI YETKİLENDİRİLECEK

Konut satacak kişi, e-devlet üzerinde gayrimenkulünü seçerek emlakçıyı yetkilendirecek.

Yetkilendirilmiş emlakçılar, bu satışlara aracılık edecek. Otomotivde de aynı sistemi getireceğiz. Önce emlak ile ilgili olanı yayınlayacağız. Kısa bir süre sonra, 1-2 hafta sonra da bunu otomotiv sektöründe uygulayacağız.” dedi.

Önümüzdeki süreçte dezenflasyon politikasının hızlı sonuç vermesiyle finansman oranları aşağı doğru çekilmeye başladığında konut arzının da artacağı dönemin geleceğini belirten Bolat, “Yani şu anda konut yapılıyor. İnşaat sektörü büyümeye katkı veriyor. Ama daha çok deprem bölgesinde yapılıyor. İkinci el piyasasında satışlar oluyor.” ifadelerini kullandı.

“BU ASLINDA BİR YERDE KİRALARIN DA DÜŞMESİNE SEBEBİYET VERECEK”

Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan da emlaktaki yeni düzenlemeye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Getireceğimiz ürün ile sadece ilan sitelerindeki ilanların verilmesindeki aşamaları resmiyete bağlıyoruz. Vatandaş, e-devleti üzerinden girerek kendisine ait olan gayrimenkulü seçip orada açılacak pencereden yetkili ilan satıcısının, emlakçının kodunu girerek orada emlakçıyı yetkilendirecek. Kendisi de ilan sitesine girip satabilir. Ama emlakçıya verecek olanlar emlakçıyı yetkilendirecek. Böylece emlakçı almış olduğu yetkiyle bu ilanı siteye girebilecek. Biz bunu 15 Eylül’de başlatacağız.

İlk etapta hibrit olacak. Onlar da ‘doğrulanmış ilan’ diye çıkacak. Ama yılbaşı itibarıyla tamamı doğrulanmış ilan olarak çıkmaya mecbur olacak. Böylece siz bir sabah kalktığınızda kendi evinizi ilan sitesinde satılırken görmeyeceksiniz. Yani şu anda hiç kimse ilan vermediği halde bazı kişiler emlak sitelerine girerek bu evleri satıyor. Ama sorduğunuzda ‘yok’ diyorlar, ‘biz onu sattık’ diyorlar. ‘Size başka ilan, başka evi gösterelim’ diye böyle fake ilanlar veriliyordu. Amacımız, manipülasyonu önleyerek daha doğru bir piyasa işleyişini getirmek. Bu sistem 15 Eylül’de gelecek.

Arkasından aynı şekilde otomobille ilgili sistemi devreye sokacağız. Kişi, birinci derece akrabası, hanımı, annesi, babası ve çocuklarının da üzerine olan emlakla ilgili ilan koyabilir. O zaten kimlik doğrulama sisteminde şu anda uygulanıyor. Bu aşamayla yaptığımızda ilan sistemindeki manipülasyonun önüne geçmeye çalışacağız. Bu aslında bir yerde kiraların da düşmesine sebebiyet verecek. Çünkü (internet) sitelerde, kirada olmayan dairelere sanki kiradaymış gibi fiyatları şişirme ve spekülasyon yapılıyordu.

Aynı aracı 10 kişi veya aynı evi 10 kişi, siteye girerek fiyatları yukarı çekerek sanki piyasada böyle bir fiyat artışı varmış gibi gösteriyordu. Bunun önüne geçmeye çalışıyoruz. Gerçek ilanlarla fiyatının doğrulanmasını sağlamaya çalışıyoruz.”

Hem dünya hem Türkiye için çalkantılı dönemde artık yeni bir dengeleme, konsolidasyon döneminin başladığını, yeni bir OVP ile somut hedeflerin ortaya konulduğunu dile getiren Bolat, şunları kaydetti:

“Türkiye’de de yerli ve milli sanayinin korunması için dampingli eylemden, sübvansiyonlu ithalattan, dampingli ithalattan, menşe saptırmasıyla içeriye giren veya girmeye çalışan ithalattan gümrük tarife pozisyonu değiştirilmiş ithalat kalemlerine yönelik yasal tedbirler aldık. Yani gümrük rejimimizin ve dış ticaret politikamızın bize emrettiği kuralları, kanunları uygulamak… Dampingli ithalat varsa antidamping soruşturması, sübvansiyonlu ithalat tespit ettiğimizde fark giderici vergi soruşturması, korunma önlemi soruşturması ve kepenk kapatan, zor duruma düşen, işçilerini çıkarmak zorunda kalan sektörlerle alakalı da bu tür tedbirleri almak durumunda kaldık. Zaten bunun somut sonuçlarını da görüyoruz.

Şu anda yıllıklandırılmış ithalatımız 343 milyar dolara kadar geriledi. Böylece döviz rezervlerimiz yükselmeye başladı. Döviz arzımız artmaya başladı. Bu anlamda dövizde bir stabilite oldu. Fiyatlar, son 2-3 aydır dengeye geldi. Fahiş artışların yaşanmadığı bir 2-3 ay yaşıyoruz. Dezenflasyon süreci hazirandan itibaren ekonomide ve piyasalarda etkisini gösteriyor. Dolayısıyla dış ticarette bu tedbirleri etkin bir şekilde uyguluyoruz.

Sadece bize kanunların ve dış ticaret rejiminin emrettiği görevleri yapıyoruz. Haklı, adil ticarete evet. Zorunlu, yasal, haklı ithalata evet. Ama bunun dışındaki yanlış uygulamalara da biz ‘dur’ diyoruz. Birçok sektörde yerli, milli üretimin, istihdamın arttığını görüyoruz. Zaten toplam istihdam rakamındaki artış da bunu gösteriyor.”

“ENFLASYONUN YÜZDE 50 VE ALTINA DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRDÜKÇE KREDİ MALİYETLERİNDE DE AŞAĞI DOĞRU İNİŞLERİ GÖRECEĞİZ”

Ömer Bolat, hükümet olarak görevlerinin ihracatçıların rahatlaması için girdi maliyetlerinin düşmesi ve ellerindeki bütçe imkanlarıyla, Bakanlıklarına tahsis edilen mali bütçeyle gerekli destekleri, destek programlarını hazırlayıp ihracatçıların arkasında, yanında yer almak olduğunu vurgulayarak, “Yeni destek programı da bu çerçevede açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankamızla da koordineli olarak finansmana ulaşım, finansman maliyetlerinin düşürülmesi gibi çabalar içindeyiz. Zaten inşallah eylül sonrası, ekim gibi enflasyonun yüzde 50 ve altına yıllıklandırılmış olarak düştüğünü gördükçe kredi maliyetlerinde de aşağı doğru inişleri hep birlikte göreceğiz. Hatta piyasa, politika faizinden daha önde o anlamda hareket edecektir diye gözlemliyoruz. Piyasalardan aldığımız gözlemler ve sinyaller de bu yönde.” diye konuştu.

İşgal rejimine ihracatta ciddi bir düşüş olduğunu bildiren Bolat, bu konuda hükümetin aldığı kararı tereddütsüz uyguladıklarını söyledi. Bolat, “Ama Allah bereketini veriyor. Başka pazarlarda yeni imkanlar, açılımlar oldu. Oralardan bu eksiği kapatmaya gayret ediyoruz. Oradaki açık bizim için kayıp olmadı. İnşallah da olmayacak. Önemli olan orada dünyaya ve İsrail’in soykırımcı yönetimine bir mesaj vermekti ve dünyada da bunu yapan tek ülke Türkiye oldu. Türkiye, öncü ve lider ülke oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

Bolat, hükümetin bu kararının bütün dünyada büyük yankı uyandırdığını, ardından Batı dünyasında birçok yerde vicdanların haykırdığını gördüklerini, birçok Batılı ülkenin Filistin devletini resmen tanıdığını anlattı.

Ekonomideki bu dezenflasyonist politikayla, yani enflasyonu düşürme politikasıyla somut sonuçların görülmeye başlandığını ifade eden Bolat, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu salgın, depremler ve Rus-Ukrayna savaşı döneminde insanlar işsiz kalmasın, istihdam artsın, piyasada mal kıtlığı olmasın, halkın satın alma gücü düşmesin yaklaşımıyla hem üreten ve ihracatçı kesime oldukça elverişli maliyetlerle finansal kaynak sağlandı hem de çalışan ve emekli kesime de enflasyon oranının üzerinde ücret artışları verildi.

Bu noktada tüketimin canlı olması, turizmin 2022, 2023 ve bu yıl canlı olması, üreten ve satan üretici ve satıcı kesim açısından yüksek talep fırsatı getirdi. Ama şimdi gerek kredi imkanlarının sıkılaşması, daralması ve özellikle de iç pazarda vatandaşımızın bugün ve önümüzdeki süreçle alakalı ve yüksek fiyatlara yönelik de bir tepki ortaya koyması karşısında tüketimin kısmen azalmaya başladığını görüyoruz.

Bunu sanayiciler bize bildiriyorlar. Dolayısıyla fiyat artırma eğilimi törpülenmiş oluyor. Bu kararlar kolay verilemiyor. Enflasyon düştükçe ihracata yöneliş de artacaktır. İç pazardaki talep azalması satıcılarımızı, üreticilerimizi dış pazarlarda yeni ihracat fırsatları, imkanları kovalamaya sevk edecektir. Bu açıdan da inşallah bu etkileri önümüzdeki aylarda birlikte göreceğiz.”