09.20.2024

Lübnan’da cumhurbaşkanı seçilemedi

Ahmet Varol yazdı…

Değişik dinî ve etnik unsurların bir arada yaşadığı Lübnan’da aynı zamanda geniş çaplı bir siyasî çeşitlilik bulunuyor. Küçüklüğüne rağmen kısa tarih içinde büyük hadiselere sahne olan bu ülkede  hâlen uygulamada olan otorite paylaşımıyla ilgili kurallara göre cumhurbaşkanının Maruni yani Arap Katolik Hıristiyanlardan seçilmesi gerekiyor. Dolayısıyla yarışma da Marunî adaylar arasında gerçekleşiyor. Fakat arka planda Lübnan’daki siyaset meydanında etkili olan tüm gruplar var. Bu itibarla ön planda adaylar yarışıyor görünse de arka planda tavırlar, politikalar, siyasi tercihler yarışıyor. Bu sebeple aday kendisi her ne kadar Maruni kesimden olsa da cumhurbaşkanı seçilebilmesi için diğer kesimlerden de bazı oluşumlarla ittifak sağlaması ve onların da desteğini alması gerekiyor.

Cumhurbaşkanı parlamentodaki oturumlarla seçiliyor. Adaylık için önceden belli bir prosedürün takibi gerekmiyor. Seçim için yapılan oturumda adaylık başvuruları yapılabiliyor ve 128 üyeli parlamentoda oylama yapılıyor. Ancak bazen milletvekillerinin bu oturumları boykot etmesi bazen de adaylardan herhangi birinin yeterli çoğunluğu elde edememesi sebebiyle cumhurbaşkanı seçilemiyor. Çünkü parlamentoda temsil edilen tüm siyasi gruplar oradaki güçlerini aynı zamanda siyasi otoritede değerlendirmek amacıyla bağlantılar kuruyorlar. Belli bir adayın arkasında yeterli sayıda milletvekili desteği sağlanamaması sebebiyle de cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşemiyor. 

Bu ülkede cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda önceki dönemlerde de krizler yaşanmıştı. Bundan önceki cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın seçilmesi öncesinde ise kriz iki buçuk yıl sürmüş, bu süre içinde ülkeye yeni cumhurbaşkanı seçilememişti. 

Mişel Avn’ın görev süresinin dolduğu Ekim 2022 sonundan bu yana, parlamentoda belli bir aday için yeterli çoğunluk oluşmadığından yeni cumhurbaşkanı seçilemedi. O yüzden sekiz aydan beri devam eden bir boşluk ve sorun var. 

Parlamento şimdiye kadar, cumhurbaşkanlığı seçimi için düzenlediği 12 oturumun hepsini sonuç elde edemeden kapatmak zorunda kaldı. 

Cumhurbaşkanlığı yarışında Hizbullah, Emel Partisi ve Baas yönetimine destek veren bazı marjinal partilerin oluşturduğu cepheyle Maruni hıristiyanların en güçlü siyasi hareketi kabul edilen Lübnan Güçleri Partisi etkili durumda. Ancak bunlardan herhangi biri sadece kendi temsilcileriyle, kendi adaylarının seçimi kazanması için yeterli sayıyı oluşturamıyor. 

Son oturumda da yarış Hizbullah–Emel cephesinin desteklediği ve Baas rejimine de destek verdiği bilinen Süleyman El-Franciye ile Lübnan Güçleri Partisi’nin desteklediği Cihad Azur arasında geçti. 

Bundan önceki seçim krizinin çözülmesi Hizbullah-Emel grubunun desteklediği Mişel Avn’ın yeterli çoğunluğu elde etmesiyle mümkün olabilmişti. Bu grup şimdi de Süleyman Franciye’nin cumhurbaşkanlığına seçilmesi için ısrar ediyor. Ancak onun seçilmesine karşı çıkan sadece Lübnan Güçleri Partisi değil. Sünni kesimi temsil eden bazı bağımsız milletvekilleri ve değişim yanlısı milletvekilleri de onun seçilmesine karşı çıkıyor. Bu arada Franciye kendisinin Hizbullah’ın adayı olmadığını da dile getirdi. 

Lübnan’ı arka bahçe olarak gören ülkelerden biri durumundaki Fransa’nın cumhurbaşkanı Emmanuel Macron özel temsilcisi Jean-Yves Le Drian’ı geçtiğimiz çarşamba günü bu ülkedeki cumhurbaşkanlığı sorununun çözüme kavuşturulması ve krizin sonlandırılması için Beyrut’a gönderdi. 

Le Drian’ın Beyrut ziyareti esnasında ileri gelen devlet adamlarıyla ve muhtelif siyasi oluşumların liderleriyle bir araya gelerek bir ittifak sağlanması için çalışacağı belirtildi. 

Le Drian, gittiği günün akşamında da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aktif rol oynamasını beklediği ve Emel Partisi’nin de lideri olan Meclis Başkanı Nebih Berri’yle bir görüşme yaptı. 

Bu sıralarda ciddi ekonomik kriz yaşayan ve memurlarının maaşlarını bile ödemekten aciz kalan Lübnan’ın bir yandan da cumhurbaşkanlığı kriziyle uğraşmak zorunda kalması problemin büyümesine neden oluyor.