Mogadişu yönetiminin bir hükümet kurmaktan yoksun kalması birçok krizi de beraberinde getiriyor.
Somali’de iş başına mayıs ayında gelen Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud liderliğindeki Mogadişu yönetimi, henüz bir hükümet mekanizması meydana getirebilmiş değil.
Yeni yönetim, Haziran ayı başında Hamza Abdi Barre’yi başbakan olarak seçmişti. Mogadişu yönetimi, cumhurbaşkanı ve başbakanını seçmesine rağmen şu ana kadar bir kabine kuramadı.
Yönetimi içeriden vuran siyasi tartışmalar ve istikrarsızlık da hükümet kurma süreçlerini baltaladı.
Hükümetin kurulamaması, ülkede birçok siyasi krize kapıyı araladı ve ülkenin istikrarını tehdit etti.
Ülkeyi tehdit eden sorunların başında siyasi açmazların yanı sıra güvenlik, kuraklık, iklim değişikliği ve gıda krizi gibi nedenler yatıyor.
Bir hükümet mekanizmasının inşa edilememesi ise birçok soruna karşı mücadeleyi de büyük ölçüde engelliyor.
Kuraklık sorunu
Somali’de zaman zaman ortaya çıkan iklim şokları doğrultusunda milyonlarca insan hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Afrika Boynuzunda son 40 yıl içerisinde meydana gelen en büyük kuraklık Somali’de de hissediliyor. Ülkede kuraklık nedeniyle yerinden olanların oranının Mayıs ayına kıyasla yüzde 200’leri bulduğu ifade ediliyor.
Gelecek yıl 7 milyondan fazla Somalilinin insani yardıma ihtiyaç duyabileceğinden endişeleniyor.
Gıda krizi
Rusya’nın Ukrayna işgali sebebiyle ortaya çıkan küresel gıda krizinin de Somali’yi derinden etkilediği biliniyor. Milyonlarca Somalilinin akut gıda güvensizliği riski altında hayatını sürdürdüğü belirtiliyor.
Güvenlik
Eş Şebab, Somali’nin orta ve güney kesimlerinde yüzde 70’e varan bir hakimiyete sahip.
Aynı bölgelerde Batı destekli Mogadişu yönetiminin varlığı ise yaklaşık yüzde 30’da kalıyor. Mogadişu yönetiminin, ülkenin kuzey kesimlerinde kalan Somaliland, Puntland ve Mudug bölgelerinde ise bir varlığı yok. Bu üç bölge, fiilen bağımsız gibi hareket eden özerk yönetimlerce kontrol ediliyor.
Öte yandan Eş Şebab’ın ilerlemesinde halk ile ilişkiler kurmasının da etkili olduğu söyleniyor.
Ülkede bu gibi krizlerin çözülmesinin sağlanması noktasında artık bir hükümetin kurulması gerektiği konusu gündeme geliyor.