09.19.2024

Öldürülen Ramazan Böçkün’ün yakını konuştu

İstanbul Fatih’te işlettiği çay ocağında uğradığı bıçaklı saldırı sonrasında hayatını kaybeden Ramazan Böçkün’ün yakını konuştu. “Ona kıyafet, ipek gömlekler elbise, ayakkabı gönderirdik ama o başkalarına dağıtırdı” dedi.

Diyarbakır’daki Ulu Cami’de yaptığı konuşmalarla sosyal medyada tanınan Ramazan Böçkün’ün (Diyarbakırlı Ramazan Hoca), İstanbul Fatih’te işlettiği çay ocağında uğradığı bıçaklı saldırı sonrasında hayatını kaybetmişti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, X hesabından konuyla ilgili açıklamada, Ramazan Böçkün’ün katil zanlısının yakalandığını duyurmuştu.

“Diyarbakırlı Ramazan Hoca” olarak tanınan Ramazan Böçkün’ün bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili olarak yakını açıklamalarda bulundu.

Böçkün ailesinden isim vermek istemeyen kişi T24’ten Candan Yıldız’a şöyle konuştu:

“8 aydır İstanbul’da yaşıyordu. Neden İstanbul’a gittiğini bize söylemedi. En son 10 gün önce görüşmüştük. Tehdit edildiğini biz de videosunu izleyince öğrendik. Bir şey söylemezdi bizi korumak için. Haberimiz olsa müdahale ederdik yargı yoluyla. Ona kıyafet, ipek gömlekler elbise, ayakkabı gönderirdik ama o başkalarına dağıtırdı.

Lise mezunuydu, adalet yüksekokulunu da kazanmıştı. Kimseye kırıcı söz söylemezdi. Radikal İslamcı değildi, bir tarikat ya da cemaatle bağı yoktu. Radikal İslamcı olsa ekmeğini, parasını paylaşır mıydı? “

‘DİNİ ANLATMASIN, KENDİ İŞİNE BAKSIN DEDİLER’

Halk arasında ‘Filozof Ramazan’ lakabıyla tanınan Ramazan Pişkin (Böçkün), 2020 yılında Elazığ’da psikiyatri kliniğine yatırıldı. Yatırılmasının nedeni 2017 yılında Ulu Camii’i ziyaret eden bir kadına “Bu şekilde dolaşamazsınız, ince giyinmişsiniz, içinizi görüyorum” dediği gerekçesiyle açılan davaydı. Daha sonra Elâzığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu’nun “iyileşti” raporuyla yatırıldığı hastaneden taburcu edildi.

Ramazan Hoca o süreci şöyle anlattı Yer6 Youtube kanalında:

“O bayanın olayı bir bahane oldu. Diyarbakır’da 18 yıl Ulu Camii’nin avlusunda kaldım. Beni şikayet etti insanlar, yetkililer. ‘Dini anlatmasın kendi işine baksın’ dediler. Biz onların nefsine ağır gelen şeyler söylüyorduk. 15 gün hastanede yattım.