Dün yeni asgari ücret açıklandı, net 8 bin 500 lira. 5 bin 500 liradan buraya çıktı.
Cumhurbaşkanı’nın jestiyle MTV’de zam oranı, yüzde 122’lerden yüzde 61’lere indirilmişti. Asgari ücrete yüzde 54 zam da işçiye, emekçiye jest oluyor.
Maliyeti tek kalemde yüzde 54 artan işveren ne yapacak peki? Bunu, müşterilerine yansıtacak. Fiyatlar artacak.
Ama ona da çözümü var iktidarın, Erdoğan açıkladı. Gerekirse yine ara zam….
Epistemolojisi kopmamış ekonomistler, bu döngüyü, kedinin kuyruğunu yakalamaya çalışmasına benzetiyor.
Erdoğan, 2023’te enflasyonu düşürme kararlılıklarını da açıkladı. Yıl içi yüzde 30’lara, yıl sonunda ise yüzde 20’lere düşürülecek.
Bu hedef ve beklentiye rağmen, asgari ücrete ara zam gerekebilir demek.
İktidarın seçtiği enflasyonla büyüme modeli, böyle bir kısır döngü. Maaşlara ne zam verirsen ver, eritiyor.
Rahmetli Demirel, 1991’de enflasyonun topluma etkisini şöyle anlatıyordu:
“Enflasyon, devletleri yıkan bir olaydır. Milletleri, içinden bozan bir olaydır. Enflasyon sadece pahalılık olayı da değildir. Ahlakı bozar; borcu olan borcunu ödemez, alacağı olan alacağını alamaz. Hırsızlıktan, soygundan, fuhuşa kadar hemen hemen bütün yolları açar. Toplumun içini bozan bir olaydır. Onun için Batılılar, enflasyona bir numaralı halk düşmanı derler. Tek kollu canavar derler. Batı enflasyondan fevkalade çekinir.”
Sağlaması aşağıda…
2012’de, enflasyon yüzde 6’lardaydı. Asgari ücret ise 400 doların az üstünde.
Ipsos KMG, 2012’deki araştırmasında orta sınıfın büyüdüğünü tespit etmişti.
2 milyon kişinin daha katılımıyla orta sınıf, nüfusun yüzde 60’ına gelmişti.
Günde kişi başına 10 dolardan fazla harcayabilenler, bu sınıftan sayılıyor.
Şimdi 2023 için belirlenen asgari ücret, 455 dolar. 2012’nin üstünde.
Fakat orta sınıf, genişleyeceğine sürekli daralıyor.
Çünkü daha 6 ay önce haziran 2022’de asgari ücret, 300 doların da altına gerilemişti. Ve bugün hala altında.
Peki seneye 400 doların üstüne çıktığında, kaç gün emekçiye orta sınıf hayatı yaşatır? Enflasyona ne kadar dayanabilecek?
455 dolarda tutunacağına inanılsa Erdoğan, gerekirse ara zam sözü vermezdi.
Üstelik İhracatçılar Meclisi, doların baskılandığını söylüyor. Kur, yapay olarak düşük.
Yine de asgari ücret, zam sonrası gördüğü seviyelerde tutunamayacaksa durumu hesap edin.
Enflasyon canavarına asgari ücret dayandırılamazken orta sınıf mı dayanacaktı?
Küçüle küçüle işte bu kara delikte kayboldular. Günlük 10 dolardan fazla harcayabilen kesimi, enflasyon öğüttü ve yuttu.
PEKİ İMAMOĞLU’NUN ATKISI NEREYE KAYBOLDU?
Muziplik kaldıracak ortam değildi. Ama şansımı zorlayıp, İmamoğlu’yla ilk karşılaşmamızda atkıyı sordum.
Akşener’in, Saraçhane’de boynuna taktığı hediye atkıya ne oldu?
Ertesi gün metro testinde başka bir atkıyla görülmştü. CHP grubuna geldiğinde ise atkısı yoktu.
Değiştirmesi, boynundan çıkarması bir siyasi mesaj mıydı?
Hayır değilmiş. Muhafaza için hatıra eşyalarını tuttuğu kişisel müzesine kaldırmış. Ve günlük atkısına dönmüş. Hediye atkıyı, Akşener’le gönderen Kıymet’i de bulmak istiyormuş.
Magazin boyutu bu. Ciddi kısmına gelirsek…
İmamoğlu’na “ahmak” sözünden ceza yetmedi, şimdi de İçişleri teftişinin soruşturma aşamasına yaklaştığı söyleniyor.
Terörle ilişkilendiren bir soruşturma açılırsa… Öbür cezası kesinleşmeden İmamoğlu, idari kararla görevden alınabilecek.
Buna hazırlık yapıldığı duyumları, kulaktan kulağa yayılıyor.
Maksat terörle mi, İmamoğlu’yla mı mücadele etmek derseniz…
İmamoğlu’nun, İBB müfettişlerine geçmiş dönemle ilgili incelettirdiği yolsuzluk, usulsüzlük dosyaları vardı. Aralık 2020’de İçişleri, 34 dosyaya el koydu. Aralık 2021’de, bir yıl sonra da İBB’ye karşı özel teftiş başlattı.
Maksada siz karar verin.