11.14.2024

Pirincin içindeki siyah taşı herkes boykot eder…  Önemli olan beyaz taşı boykot etmek!

Selime Sümeyye Abatay yazdı…

“Kahrolsun Siyonizm narasını ata ata Siyonizm’e nasıl hizmet edilir?” sorusunun cevabını izliyoruz tam 395 gündür.

395 gün dediğime bakmayın bu oyalanmanın aslında 20 yıllık bir mazisi olduğunu biliyoruz elbette. Fakat bazı dönüm noktaları vardır ki artık bazı şeylerin değişmesi gerekir. Mesela 7 Ekim’den sonra Siyonizm’le mücadele ediyoruz ninnisi ile uyutulan insanların yeter artık bizi bu ninni ile uyuttuğunuz demesi gerekirdi. En azından bizim temennimiz bu yönde olmasıydı…

Maalesef yıllardır biz boykot, İncirlik, Kürecik dediğimiz de “siz bilmiyorsunuz reis…” diye başlayan cümleleri yerini “boykot” kelimesine bıraktı. Bir zamanlar katil İsrail’e destek verdiği için bazı markaları boykot ettiğimiz için dalga geçilir, hor görülürken bir de baktık ki bizi hor görenler bizden çok boykotçu oldu. Ancak yine de bir şey değişmedi. Boykot etmelerine(!) rağmen onlar hâlâ Siyonizm’e hizmet etmeye devam etti, biz hâlâ hor görülen taraftayız.

Bilirsiniz matematikte işlem önceliği diye bir kural vardır. Eğer bu kurala uymazsanız sonucu yanlış bulursunuz. Arkadaşların durumu da matematik sorusunu canı istediği gibi çözenlerin hali gibi. Yanlış sonuca ulaştıktan sonra ilk önce yapmanız gereken işlemi uygulamaya kalksanız da elde edeceğiniz sonuç yine yanlıştır. Limanlarımızdan katil İsrail’e gitmek üzere kalkan gemileri, bitirilmiş gibi gösterildiği halde devam eden ticareti gösterdiğimiz de öfkelenmeleri de bundan.  

Şu an bize uygulatmaya çalıştıkları kişisel boykot 7 Ekim’den önce seferberlik halinde uygulanmalıydı. Zamanında yapsalardı belki bir kıymeti olurdu. Ancak yangın varken siz itfaiyeyi aramak yerine kalkar elinizdeki bir bardak suyu ateşin üzerine boşaltırsanız aklımızla ve vicdanımızla dalga mı geçiyorsunuz deriz. Bir soykırım yaşanıyorken almadığınız bir çikolata ile, içmediğiniz bir kahve ile kahraman olmuyorsunuz kardeşim. Ancak vicdanınızı rahatlatmaya çalışıyorsunuz. Bir de bastığınız o kahvecilerin arkasındaki asıl katilleri görmeyelim istiyorsunuz.

7 Ekim’den beri boykot boykot diye sayıklarken bu halk pirincin içindeki siyah taşlarla oyalansın da beyaz taşları görmeyelim istiyorsunuz biliyoruz. Fakat bilirsiniz beyaz olması o taşı pürü pak etmez aksine beyaz taşlar siyah taşlardan daha tehlikelidir. Daha ulaşılabilir ve kolay olması hasebi ile bir çikolata markasını, bir kahve zincirini, bir lokantayı boykot etmemiz vicdanen sizi rahatlatabilir. Öyle de oluyor. Hâlbuki bu büyük derecede etki sağlayacak şekilde işe yaramıyor. Bunu siz de biliyorsunuz.

Gerçek boykot Milli Gençlik’in yaptığı gibi İsrail’e mühimmat taşıyan katil gemileri engellemekle olur. Dün aynı gemiler başka ülkelerde yasaklandığında alkışlarken bugün kahraman gençleri tutuklamanız, limanlarda eylem yapan insanlara engel olmanız ancak sizin ikiyüzlülüğünüzü ortaya koyar.

Engellemeleriniz, çelik kuvvetleriniz, tutuklamalarınız işe yaramayacak biliyorsunuz. Biz beyaz taşları boykot etmeye devam edeceğiz. Size de siyah taşlarla oyalanmamanızı tavsiye ederiz.