Semra Kuytul mahkeme eleştirisi!
Semra Kuytul mahkeme hakkında gerçekleri yazdı! Günlerdir, yüzlerce Furkan Gönüllüsünün yargılandığı içi boş davaları sosyal medya üzerinden paylaştığı iletiyle veryansın etti. Şahsi hesabından yaptığı paylaşımla, bitmek bilmeyan içi boş davalara dikkat çeken Semra Kuytul mahkeme aracılığıyla üzerlerinde oluşturulmak istenen baskıya işaret etti.
Alparslan Kuytul Hoca’nın tutukluluk sürecinde Furkan Vakfı Gönüllülerinin başlattığı “Özgürlük ve adalet eylemleleri” kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler sebebiyle açılan mahkemeler görülmeye devam ediyor. Yüzlerce gönüllüyle beraber kendisinin de yargılandığı ve birçoğudan beraat aldığı davaların, anayasal haklara rağmen açılmış olmasına veryansın eden Semra Kuytul mahkeme hakkında, şahsi hesabından şu ifadeleri paylaştı:
“‘Bir duruşma daha gerçekleşti, bir mahkeme daha bitti, bir beraat daha aldık’ diye duyuruyoruz sürekli ama konu nedir? Nasıl davalarla uğraştığımızın anlaşılması açısından bugün mahkemeye sunduğum yazılı savunmayı paylaşmak istiyorum. Emniyet ifademe ilaveten bu savunmayı verdim;
Furkan Gönüllülerinin Bugün Görülen Mahkemesinden Karar!
‘Savunmam’
Bu mahkemeye konu olan söz konusu olayın gerçekleştiği günlerde eşim Alparslan Kuytul hapishanedeydi. Eşim Alparslan Kuytul hukuki değil siyasi sebeplerle hapse atılmıştır. Bu sözümün dayanağı ise tutuklama müzekkeresine ‘terör örgütü üyeliği’ yazıldığı halde tutukluğundan 6 ay sonra yazılan iddianamesinde bunun ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasına çevrilmesi ve geçtiğimiz günlerde de bu davadan BERAAT etmesidir. Çok büyük iddialarla hapse atıldı fakat şu an da tertemiz olduğu ortaya çıktı.
‘Bizlere kumpas kuranlar mağlup oldu!’
İşte o günlerde kendimizi ifade edebilmemiz ve üstümüzdeki töhmeti kaldırabilmek için suçsuzluğumuza kamuoyunu ikna edebilmemiz çok büyük bir önem arz ediyordu. Bizler de, yani ben ve Alparslan Hocayı seven talebeleri ve arkadaşları olarak bu bilinçle kanunların bizlere tanıdığı haklar dairesinde pasif bir takım eylemlerle farkındalık oluşturmaya, üzerimizdeki iftiralara cevap vermeye ve hiçbir terör örgütü ile uzaktan yakından asla alakamız olmadığını göstermeye çalıştık. Bazen kitap okuma etkinliği düzenlemek suretiyle bazen kaldırımdan trafiğe ve çevreye asla zarar vermeden üzerimizdeki atkılarla yürümek suretiyle bazen de basın açıklaması gerçekleştirmek suretiyle üzerimize atılan iftiraları kaldırmaya çalıştık. O günlerdeki çabalarımız sonuç vermiş olacak ki bizlere bu kumpası kuranlar bugün mağlup olmuştur. Hakkımızda açılan davalardan başta eşim Alparslan KUYTUL’un yargılandığı terör mahkemesi olmak üzere tek tek beraatler almaktayız.
2020 Furkan Gönüllüleri İçin “Mahkemeler Yılı ” Oldu!
‘GBT Kontrolü, Diyerek Hakkımızda İşlem Başlattılar!’
Olay günü arkadaşlarımız tarafından yine bu çerçevede bir etkinlik düzenlenmişti. Dosyaya konu olay günü bir parkta bir araya gelip sohbet ettik, çay içtik açık alanda bir sinevizyon perdesinde bir video izliyorduk ki o esnada polis geldi. Grubun geneline bir uyarı yapılmadı. İçimizden birini yanlarına çağırıp etkinliğin sonlandırılmasını söylemişler. O kişinin bunu söylemesi üzerine herkes yavaş yavaş dağılmaya başladı. O arada hiçbir olay, arbede, çevreye zarar ve benzeri hiç bir şey olmadı. Polis anonsu bile olmadı. Herkes gitmişti ben de birkaç arkadaşımla orada bir kenarda ayaküstü sohbet ediyordum ki polis gelip GBT amaçlı diyerek kimlik istedi. Kimliklerimizi verdik Gerekli kontrolleri yaptılar ve kısa bir süre sonra kimliklerimizi geri verdiler ve evimize döndük. Tutanak da tutulmadı. GBT kontrolü demek suretiyle kimliklerimizi alıp bilgilerimizi kaydetmişler. Bu şekilde gıyabımızda tutanak tutup işlem başlatmışlar. Olay bundan ibarettir.
‘Beraat Aldığımız Sebeplerle Hakim Karşısına Çıkmaya Devam Ediyoruz!’
Biz kanunlara aykırı bir şey yapmadık, kimseye zarar vermedik, polise mukavemet etmedik, kimlik istediler verdik, ifadeye çağırdılar gittik. Bu durumda suçumuz nedir ki bir de mahkemeye çıktık? Hakkımızda sadece bu pasif eylemlerimiz sebebiyle yaklaşık 80 tane mahkeme açıldı.
Biz yolda zararsız bir şekilde yürüdük diye, basın açıklaması yaptık diye, kitap okuma etkinliği yaptık diye mahkemelik olduk. Bu mahkemelerden 40 kadarından beraat aldık buna rağmen hala aynı sebeple hâkim huzuruna çıkmaya devam ediyoruz!
‘Meşru Dairedeki haklar vatandaşlar için değilse, kimler için?’
Bu pasif eylemler suç sayılıyorsa kanunların tanıdığı haklar neyi kapsamaktadır? Suçsuzluğumuzu bu şekilde bile ifade edemeyeceksek ifade hürriyetinin anlamı nedir? Bir suçlu gibi burada bulunmamız hak ihlali değil midir? Meşru dairedeki bu haklar bizler için değilse kim içindir?
Biz hayatımızda hiçbir canlıya, bir çiçeğe bile zarar vermedik. Bu hak arama çabamız esnasında trafiği aksatmadık, ses, gürültü yapmadık. Polisin şiddetine maruz kaldığımız oldu, o anda bile onlara el kaldırmadık. Sadece hakkımızı savunmaya çalıştık. Haksızlığa sessiz kalmadık.
‘Hakkımızı Meşru Çerçevelerde Aradığımız İçin Bizi Taktir Etmesi Gereken Devlet, Mahkemelere Çıkartıyor!’
Yaptığımızın neresi suçtur ki, biz bu sebeplerle her gün mahkemelere gelmeye devam ediyoruz! Mahkemelerimiz sürekli ertelenerek uzatılıyor. Bu dosyada bile ilk duruşmada hakimin izinli olması sebebiyle duruşma ertelenmiş olmasına rağmen hakkımda zorla getirme kararı çıkarıldı! Hakkımızı ararken kullandığımız yöntemlerde bu kadar meşru dairede kalma gayretimiz sebebiyle devletin bizi takdir etmesi gerekirken emniyet ve savcılar bizi mahkemelik etti. Esefle kınıyorum. Yaptığım hiçbir eylem suç teşkil etmemektedir.Beraatimi talep ediyorum.”