Şoygu: Avrupa’daki güvenlik durumu, Soğuk Savaş dönemindeki durumdan daha kötü
Şoygu, “NATO’nun doğuya doğru güçlenmesi, Soğuk Savaş döneminde Avrupa’da oluşturulan güven ve silah kontrol mekanizmalarının bozulması yönündeki süreci sonlandırıyor” değerlendirmesinde bulundu
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, 10. Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada, güncel konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşa değinen Şoygu, Batı ülkelerinin Ukrayna’ya askeri destek sağladığına dikkati çekti. Şoygu, “Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin askeri operasyonları Washington ve Londra’da planlanıyor. Sadece saldırı için hedeflerin koordinatları Batılı istihbarat tarafından verilmiyor, bu veriler silah sistemlerine Batılı uzmanların kontrolünde de giriliyor” şeklinde konuştu.
“Birleşik Krallık’ın Ukrayna yönetiminin ana sponsorlardan biri olduğunu” iddia eden Şoygu, Rus yönetimi tarafından Ukrayna ile ilgili belirlenen hedeflere ulaşılacağını söyledi. Ukrayna’da nükleer silahın kullanılması ihtimalini değerlendiren Şoygu, “Askeri hedeflere ulaşılması için Ukrayna’da nükleer silahı kullanmaya gerek yok” ifadelerini kullandı.
“ABD ve müttefiklerinin koşulsuz hakimiyeti geçmişte kaldı”
Şoygu, küresel ve bölgesel güvenlik alanında köklü değişikliklerin yaşandığını belirterek, “ABD ve müttefiklerinin koşulsuz hakimiyeti geçmişte kaldı. Ukrayna’da 24 Şubat’ta özel askeri operasyonun başlatılması, tek kutuplu dünyanın sonuna işaret ediyor. Bugün dünyanın çok kutuplu olması bir gerçektir. Dünyadaki kutuplar açıkça belirlendi” ifadelerini kullandı.
Avrupa’da güvenlik alanındaki durumu değerlendiren Şoygu, “Avrupa’daki güvenlik durumu, Soğuk Savaş dönemindeki durumdan daha kötü. NATO’nun askeri faaliyetleri, aşırı derecede saldırgan ve Rusya karşıtı eğilimindedir. Söz konusu kıtaya ciddi sayıda ABD’li güçler konuşlandırıldı. Orta ve Doğu Avrupa’da koalisyon birliklerinin sayısı önemli ölçüde arttı” dedi.
Şoygu, NATO’nun doğuya doğru altyapısını güçlendirdiğine dikkati çekerek “NATO’nun doğuya doğru güçlenmesi, Soğuk Savaş döneminde Avrupa’da oluşturulan güven ve silah kontrol mekanizmalarının bozulması yönündeki süreci sonlandırıyor” değerlendirmesinde bulundu. ABD’nin, kontrol etmediği ülkeler arasındaki etkileşimi engellemeye çalıştığını söyleyen Şoygu, Latin Amerika ülkelerinin de bundan etkilendiğini ve güvenlik alanında “ciddi” sorunlarla karşılaştığını ifade etti.
Şoygu, “Bu siyasetin hedefi, bölgeyi Rusya ve Çin arasındaki yüzleşme alanına dönüştürmek, geleneksel bağları bozmak, askeri teknik alanlardaki iş birliğini engellemektir” dedi. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olması ihtimali İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılma ihtimalini de değerlendiren Şoygu, bu ülkelerin NATO ile yakınlaşması yönündeki sürecin yıllardır devam ettiğine işaret etti. Şoygu, “Elbette, Helsinki ve Stokholm’un NATO’nun stratejik planlama sürecine resmen katılması ve bu devletlere ait toprakların silahların konuşlandırılması için kullanılması ihtimali, Baltık bölgesinde ve Arktika’daki güvenlik koşullarını değiştirerek, Rus topraklarının savunulmasına yönelik yaklaşımların gözden geçirilmesini gerektirecek” dedi.
Suriye meselesi “Orta Doğu’da terörle mücadelede başarı elde edildiğini ancak buna rağmen uluslararası terör gruplarından intikam alma tehdidinin devam ettiğini” söyleyen Şoygu, Suriye’de terör faaliyetlerini engellemeye çalıştıklarını aktararak “Suriye’deki durumun sarsılması için Kürt faktörünün kullanılmasını, özel bir tehlike olarak görüyoruz. Garantör ülkelerin (Türkiye, Rusya ve İran) Astana Formatındaki etkileşimi, Suriye’de güvenlikle ilgili sorunların çözümü için tek meşru ve etkili mekanizma kalmaya devam ediyor” şeklinde ifade etti.