11.14.2024

Tayland, demokrasi yanlılarına karşı casus yazılım Pegasus’un kullanıldığını itiraf etti

Tayland Dijital Ekonomi ve Toplum Bakanı Chaiwut Thanakamanusorn, demokrasi yanlısı aktivistlerin casus yazılım ile hedef alındığını itiraf etti. 

Chaiwut, ‘ülkenin ulusal güvenliği veya uyuşturucuyla ilgili durumlarda’ bireyleri izlemek için gözetleme yazılımı kullandığını kabul etti.

Siber güvenlik uzmanları, hafta başında yaptıkları açıklamayla İsrail merkezli NSO Grup tarafından geliştirilen casus yazılım Pegasus ile Taylandlı aktivistlerin hedef alındığını ortaya çıkarmıştı.

Bakan Chaiwut, Parlamentoda yaptığı açıklamada, Taylandlı yetkililerin “sınırlı” durumlarda casus yazılım kullandığından haberdar olduğunu dile getirdi ancak hangi devlet kurumunun bu yazılımı kullandığını, hangi programın kullanıldığı ya da kimlerin hedef alındığı konusunda detay vermedi. 

Kanada’nın Toronto Üniversitesine bağlı siber güvenlik uzmanlarından oluşan Citizen Lab araştırma grubu ve Tayland merkezli sivil toplum kuruluşu iLaw, Tayland’da demokrasi yanlısı protestolara katılan en az 30 aktivist, akademisyen ve sivil toplum gruplarıyla çalışan kişilerin cep telefonlarının casus yazılım ile izlendiğini tespit ettiğini duyurmuştu.

Citizen Lab’dan yapılan açıklamada, yazılımın Tayland’ın demokratik reform çağrılarını bastırmanın bir parçası olarak kullanıldığı ifade edilmişti. 

Ayrıca uzmanlar, aktivistleri savunan avukatların da dijital gözetim altında olduğunu bildirmişti. 

Söz konusu siber saldırıların toplumsal olayların yaşandığı dönemde gerçekleştiği ve Ekim 2020’den Kasım 2021’e kadar uzandığı bilgisi paylaşılmıştı. 

Chaiwut, Parlamantodaki konuşmasında Pegasus’un adını vermese de “ekran görüntüsü, konuşma ve mesaj izlemesi ile bir cep telefonunu dinlemek veya erişmek” için casus yazılım kullanıldığından haberdar olduğunu dile getirdi. 

Başında bulunduğu bakanlığın bu tür yazılımları kullanmak için yasal yetkisinin bulunmadığını belirten Chaiwut, ancak hangi devlet kurumunun bu işin arkasında olduğunu belirtmedi.

“Ulusal güvenlik ya da uyuşturucu takibinde kullanılıyor. Bir uyuşturucu satıcısını tutuklamanız gerekiyorsa, kaynağın nerede olduğunu bulmak için dinlemeniz gerekir” diyen Bakan Chaiwut, “Anladığım kadarıyla böylesi bir kullanım vardı ama bu çok sınırlı ve sadece özel durumlarda.” ifadelerini kullandı. 

Reuters’ın haberine göre bakanlığı daha önce konuyla ilgili herhangi bir bilgisi olmadığını savunmuştu. 

Monarşi reformu talebi

İnsan hakları savunucusu Arnon Nampha liderliğinde 3 Ağustos 2020’de toplanan bir grup, ülke tarihinde ilk defa Tayland Kralını eleştirerek monarşi reformu talep etmişti.

Monarşiyi eleştiren protestolar büyüyerek devam etmiş ve 10 Ağustos 2020’de Bangkok’taki Thammasat Üniversitesinde okuyan bir grup öğrenci, Tayland Kralını eleştirenlere hapis cezası veren “Kral’a ihanet yasasının” kaldırılması talebinde bulunmuştu. Üniversite öğrencilerinin protestosundan 6 gün sonra yaklaşık 10 bin kişilik bir grup, Bangkok’taki Demokrasi Anıtı etrafında toplanarak “monarşi reformu” çağrısını sürdürmüştü.

Ülkede mahkeme, 1 Haziran’da, hükümet karşıtı protestolar nedeniyle gözaltına alınan ve “Krala ihanet” yasasını ihlalle suçlanarak tutuklu yargılanan Arnon Nampha ve Panupong Jadnok’un kefaletle salıverilmesine hükmetmişti.