11.12.2024

Üst Düzey Ziyaret

NATO Zirvesi’ne bir hafta kala artan diplomasi trafiği, İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine henüz yeşil ışık yakmayan Ankara’yı da uğrak başkentlerden biri haline getirdi.

NATO Zirvesi’ne bir hafta kala artan diplomasi trafiği, İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine henüz yeşil ışık yakmayan Ankara’yı da uğrak başkentlerden biri haline getirdi.

Bu trafiğin son ziyaretçileri arasında iki İngiliz bakan bulunuyor. Dün Ankara’ya gelen İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss’ın ardından İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace da bugün başkentte olacak. İki bakan Türkiye’deki muhataplarıyla ayrı ayrı görüşecek.

Konu başlıkları arasında iki İskandinav ülkesinin NATO üyeliği ve Karadeniz üzerinden tahıl koridorunun oluşturulması bulunuyor.

Kabinenin iki önemli bakanının aynı gün Ankara’da yapacakları temaslar, Başbakan Boris Johnson’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 21 Haziran’da yaptığı telefon görüşmesinden hemen sonra gelmesi açısından dikkat çekiyor.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan kısa açıklamada, Erdoğan ve Johnson’ın ikili ilişkiler, Rusya ve Ukrayna savaşı ile Ukrayna’daki tahılın ülkeden çıkartılması konularının ele alındığı kaydedildi.

Londra’dan yapılan açıklama da iki liderin gıda güvenliği konusunu ele aldıkları, Başbakan Johnson’ın Türkiye’nin sorunun aşılması için gösterdiği liderlikten duyduğu memnuniyeti dile getirdiği belirtildi.

Türk tarafının açıklamasından farklı olarak Londra, iki liderin ay sonunda Madrid’de yapılacak NATO Zirvesi’ni de ele aldıkları, Johnson’ın İsveç ve Finlandiya’nın ittifaka katılımına destek verdiği ve soruna bir çözüm bulunması için tüm tarafların birlikte çalışmaya devam etmeleri konusunda Erdoğan ile mutabakat içinde olduğu vurgulandı.

Dışişleri ve savunma bakanlarının Ankara’da yapacakları görüşmelerde de Ukrayna’da devam eden savaş kapsamında bu iki konunun ön plana çıkması bekleniyor.

NATO ittifakı içinde Rusya’ya karşı en sert tavrı alan ülkelerden biri olan İngiltere açısından Madrid’de düzenlenecek zirve büyük önem taşıyor.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş sonrasında ittifakın atacağı askeri ve siyasi adımların ele alınacağı zirvede yeni Stratejik Konsept belgesinin onaylanması öngörülüyor.

Ayrıca NATO ülkeleri, devam eden savaşta Ukrayna’nın savunmasına daha fazla destek verme konusundaki taahhütlerini de zirve sırasında ilan etmeyi planlıyor.

Londra, NATO’nun genişlemesine büyük önem veriyor

Başbakan Johnson’ın ifade ettiği gibi İsveç ve Finlandiya’nın ittifak katılımına büyük destek veren Londra diğer müttefikler gibi katılım sürecinin hızla tamamlanması ve bu iki önemli İskandinav ülkesinin üye olmasını istiyor.

Londra, askeri olarak ittifakın kuzey kanadına önemli katkıda bulunacağı hesaplanan İsveç ve Finlandiya ile ilgili kararın bütünlük içerisinde 29-30 Haziran’da düzenlenecek Madrid Zirvesi’nde alınmasının Rusya’ya verilmiş önemli bir mesaj olacağını öngörüyor.

İngiltere Savunma Bakanı Wallace, geçen hafta yaptığı bir açıklamada bu hafta Türkiye’ye yapacağı ziyaret sırasında konuyu Türk yetkililerle bir daha ele alacağını, Türkiye’nin çekincelerini dinlemek gerektiğini kaydetmişti.

İngiltere, Türkiye’nin özellikle İsveç’ten “terör örgütünün faaliyetlerini kısıtlaması ve terörle mücadelede daha etkin olmasına” ilişkin taleplerini makul buluyor ve taraflar arasındaki görüşmelerin olumlu sonuçlanmasını bekliyor.

Bununla beraber, Madrid Zirvesi’nin bu konuya odaklanıp ittifak içi bir bunalıma dönüşmemesini isteyen İngiltere, uygun diplomatik bir yolla sorunun aşılması için telkinlerini sürdürüyor.

Türkiye’nin zirve sırasında sert bir veto yerine İskandinav ülkelerine kapıyı koşullu aralayacak bir söylemle yer alması Ankara’ya verilen mesajlar arasında.

İsveç ve Finlandiya’nın ittifaka katılabilmeleri için hükümet onaylarının yanı sıra üye 30 ülke parlamentosunun da ayrıca onay vermesi gerekiyor. Bu durumun hem Türkiye’ye hem de Türkiye’nin beklentilerini karşılamak açısından İsveç ve Finlandiya’ya zaman kazandırabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

Ankara’ya verilen mesajlarda, Madrid Zirvesi’nin Türkiye vetosuna sıkışması durumunun yaratacağı olumsuz etkiler de yer alıyor. Bu durumun Türkiye’nin ittifak içindeki itibarına zarar getirebileceği kaygısı sıkça dile getiriliyor.

Tahıl koridoru planına destek

Ankara’da yapılacak görüşmelerde diğer önemli bir konu, Ukrayna’dan dünya pazarlarına tahıl ihracının yeniden başlaması.

Küresel bir gıda krizinin önlenmesi için yürütülen çabalara destek veren İngiltere, konuyu özellikle Dışişleri Bakanı Truss’ın temaslarında gündeme getirecek.

Türkiye’ye ziyaretinden önce Parlamento’da konuşma yapan Truss, Ukrayna tahılının ülkeden çıkartılması için birkaç haftalık bir zaman kaldığını kaydederek, “Odesa’nın tamamen savunulduğundan emin olmak ve güvenli geçiş sağlamak için müttefiklerimizle elimizden geleni yapıyoruz. Tahılın Odesa’dan nasıl çıkartılabileceğimizi konuşmak için Türkiye’ye gideceğim,” ifadelerini kullandı.

Ukrayna, Rus donanmasının Odesa’ya saldırması önlemek için liman çevresini mayınladı. Limanda denize açılmayı bekleyen 80’den fazla tahıl yüklü gemi olduğu kaydediliyor.

Ukrayna, olası bir saldırı nedeniyle mayınların temizlenmesi fikrine sıcak bakmıyor. Türkiye de bu sorunun aşılması için Rusya ve Ukrayna taraflarıyla askeri görüşmeler yürütüyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçen hafta yaptığı açıklamada, mayınlar temizlenmeden de bu operasyonun yapılabilmesi yollarının araştırıldığını açıklamıştı.

Suriye de gündemde

Ankara’da yapılacak görüşmelerde ikili ilişkilerin de ele alınması, özellikle savunma bakanlarının son dönemde gelişen savunma sanayi işbirliğini değerlendirmeleri bekleniyor.

İngiltere, Türkiye’ye karşı uyguladığı kısmi silah ambargosunu geçen aylarda yürürlükten kaldırmış, bu durum Ankara tarafından diğer NATO ülkeleri için örnek gösterilmişti.

Tarafların diğer bölgesel konular kapsamında Suriye’deki gelişmeleri de ele almaları öngörülüyor.

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki Tel Rıfat ve Menbiç bölgelerine yeni askeri operasyonlar düzenleyebileceğine yönelik güçlü mesajları var.

Diğer Batı ülkeleri gibi İngiltere’nin de böyle bir operasyona soğuk yaklaştığı, bunun yaratacağı sonuçlar konusunda kaygılandığı belirtiliyor.