Ağrı Patnos Cezaevinde Alparslan Hoca’ya yönelik ağır muamele son bulmuyor! Tutuklu yargılanmasına dair herhangi bir somut gerekçe dahi bulunmayan Furkan Hareketi Lideri Alparslan Kuytul Hoca, cezaevi yönetimi tarafından ağır müebbetli hükümlülerin dahi görmediği muamelelere tabi tutuluyor!
Tecrit işkencesinin yanında maruz bırakıldığı koşulların iyileştirilmesi için Cezaevi yönetimiyle iletişime geçmeye çalıştığını fakat herhangi bir muhatap bulamadığı belirten eşi Semra Kuytul Hocahanım; “Gerekirse bu muamelenin son bulması için cezaevi önünde nöbet tutarım!” diyerek sosyal medya hesabından şu ifadeleri paylaştı:
“Patnos cezaevine telefonla bir türlü ulaşamıyorum, üç gündür arıyorum, ilgili bir memura denk gelemedim…
Bir iki defa daha arayacağım yine ulaşamazsam özel şikayetlerimizi Twtrdan yazmaya başlayacağım.
Çünkü burayı iyi takip ediyorlar..
İdari birime ulaşamıyorum. Diğer bazı cezaevlerinde olmayan bir uygulama ile bizi mağdur ettiler. Kıyafetlerinin bir kısmını yıkanması için dışarı-bize verdiğinde tekrar almıyorlar, kantinden yenisini satın alması gerekiyor. Ama cezaevi çamaşırhanesinde yıkatabilir dediler.
Ellerinde egzema olduğu için elde yıkaması ellerine zararlı ki YIKAMASIN DA ZATEN.. Çamaşırhaneye vermeyi kabul ettik bu defa da haftalardır kirli çamaşırları yıkamak için almıyorlar. Bugün yarın, bugün yarın diye diye bu dördüncü hafta…
Elinde yıkamak zorunda kalmış. Ben 1000 km uzak mesafeden alıp yıkayıp ütüleyip getirmeyi göze alıyorum, bari bize verin ben yıkayayım.. Bu yapılanı esefle kınıyorum.. Bu ayki gidişimde sırf çamaşırları alıp yıkayıp hemen geri verebilmek için Ağrı’da kalacağım inşallah.
Oraya gittiğimde benimle güzel konuşup sakinleştirip gönderiyorlar. Artık sözünüze de güvenmiyorum..
Haklarımızı alabilmek yada koruyabilmek için, hergün sormak için orda nöbet tutmak zorunda kalacağım…”
Ayrıca tutuklu yakını olarak kendilerine de haksız muamelede bulunduklarını belirten Hocahanım;
“İki aydır #PatnosCezaevinde çektirdiğimiz resimler bize verilmiyor! Hatta son gidişimizde makinanın kartonu yok diye çekemeyeceklerini söylediler. Ben de, ‘Kamera dijital değil mi’ dedim. Şimdi çekin sonra kartonu alırdırırsınız dedim. ‘Tamam’ deyip çektiler..
Kartonu bitti ne demek ya!” Cümleleriyle olayın absürtlüğünü ortaya koydu!